| - O zaman olduğu gibi aynı yaşta. | Open Subtitles | - . مازال في نفس العمر الذي كان سابقاً - |
| Birbirine dolanmış bir şekilde kalacak, her zaman olduğu ve olması gerektiği gibi. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}يبقى مصيرهما مترابطاً كما كان سابقاً وكما سيبقى أبداً |
| - Her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | -مثل ما كان سابقاً |
| Karakterler çizgi romanlarda hep abartılırlar her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | عندما اصبحت الشخصيات فى مجلة دورية تم تعديلها وهو ما يحدث دائما |
| Cece ve ben iyi olacağız çünkü her zaman olduğu gibi olacak. | Open Subtitles | سيسي وانا سوف نكون على ما يرام لإن الامر سيسير مثلما يحدث دائما |
| Ama bu son %1, her zaman olduğu gibi, en zorlu kısım. | TED | و لكن الواحد بالمئة الباقية، كما هو الحال دائما، هو الجزء الأصعب. |
| Neyse, ofiste buna baktım, her zaman olduğu gibi rafta duruyordu, ve neden hiç açmadığımı düşündüm. | TED | والآن ، وكنت أبحث في هذا ، كان في مكتبي ، كما هو الحال دائما على الرف ، وكنت أفكر ، لماذا لم أقم بفتحه؟ |
| Hoş alsalar bile kimse anlamaz. Olay her zaman olduğu gibi şahıs hatası gibi gösterilecek. | Open Subtitles | ستوضح للناس كما يحدث دائما |
| Her zaman olduğu gibi Asgardlılar, karanlığın kuşatmasına karşı zafer kazanacak. | Open Subtitles | كما هو الحال دائماً الأزجارديين سينتصرون ضدّ حصار الظلام |
| Her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | ستعمل بطريقتها الخاصة هكذا هو الحال دائما |
| Öncelikli teslimat ve tam vaktinde, her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | -أولوية اولى في الوقت المحدد , كما هو الحال دائما |