"zamanlarımız" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأوقات
        
    • أوقات
        
    • أوقاتاً
        
    • بأوقات
        
    • بأوقاتٍ
        
    • أوقاتًا
        
    • اوقاتا
        
    Tatlım, en azından seninle güzel zamanlarımız oldu. Open Subtitles حسنا، عزيزتي أقلها حظينا ببعض الأوقات الجيدة مع بعضنا
    Mulder'ların yazlığında çok güzel zamanlarımız olmuştu. Open Subtitles العديد من الأوقات الطيبة في مكان مولدر الصيفي.
    İyi zamanlarımız, ilginç zamanlarımız oluyor, ve tabi bazen sıkıntılı zamanlarımız da. TED هنالك أوقات جيدة, أوقات مثيرة للأهتمام, و هنالك أوقات عصيبة كذلك.
    Birlikte yeterince iyi zamanlarımız olursa o kıza benimle evlenmesi için yalvaracağım. Open Subtitles إذا لدينا أوقات طيبة كافية سأستجداها لكى تتزوج مني
    Ama güzel zamanlarımız oldu. Her şey kötü değildi. Open Subtitles عشنا أياماً سعيدة لم تكن كلها أوقاتاً سيئة
    İyi zamanlarımız oldu değil mi? Open Subtitles لقد مررنا بأوقات سعيدة معا, أليس كذلك ؟
    Güzel zamanlarımız olmuştu. Open Subtitles لقد حظينا بأوقاتٍ جميلة
    İyi zamanlarımız oldu. Ona dikkat etmen gerek. Open Subtitles كان لدينا أوقاتًا جيدة يجب عليكِ مراقبتها
    Ve bundan sonra yalnızca iyi zamanlarımız olacak. Open Subtitles وهكذا، من الآن فصاعدا، لن يكون لدينا شيئا غير الأوقات الجيدة.
    Orada çok iyi zamanlarımız oldu. Open Subtitles أنت مشتاق لهذه الأوقات أليس كذلك يا عزيزي ؟
    Evet, burada güzel zamanlarımız oldu dostum. Open Subtitles نعم كَانَ عِنْدَنا بَعْض الأوقات الطيبةِ فوق هنا رجلِ.
    En iyi zamanlarımız sarhoşken mi geçti bana mı öyle geliyor? Open Subtitles هل أنا الوحيدة التي تظن أن أفضل الأوقات التي مررنا بها كانت ونحن ثملتين؟
    Çok güzel zamanlarımız oldu burada, ama sanırım uzun süre oldu ha? Open Subtitles لدينا الكثير من الأوقات الرائعة هنا و لكني أعتقد أنّ ذلك كان منذ فترة
    Çok kötü zamanlarımız oldu, değil mi? Open Subtitles كان لدينا بعض الأوقات جنون، لم نحن، لين؟
    İyi zamanlarımız oldu, değil mi? Open Subtitles لقد قضينا أوقات طيبة معاً, أليس كذلك؟
    Adamım, ne vahşi zamanlarımız olmuştu ha? Open Subtitles ولكن يا فتي كانت لنا أوقات متوحشة؟
    Zor zamanlarımız olacağını garanti ediyorum. Open Subtitles أنا أضمن لك أن علينا مواجهة أوقات صعبة
    Harika zamanlarımız da oldu. Open Subtitles حسناً ، لقد مرّت علينا أوقات رائعة
    Bilirsin, harika zamanlarımız oldu. Open Subtitles و تخبرها أنكما قضيتما أوقاتاً رائعة معاً و تلك هي الذكريات التي ستعزها دائماً
    Oldukça güzel zamanlarımız olmuştu. Open Subtitles أعني .. باننا كنا نحضى بأوقات رائعه
    Güzel zamanlarımız oldu. Open Subtitles لقد حظينا بأوقاتٍ ممتعة
    İyi zamanlarımız oldu. Open Subtitles أعني, لقد كانت.. لقد كانت أوقاتًا جميلة
    Bruce ve benim güzel zamanlarımız oldu Open Subtitles نعم انا و بروس أمضينا اوقاتا طيبة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more