"zamanlar hariç" - Translation from Turkish to Arabic

    • إلا عندما
        
    • باستثناء عندما
        
    • عدا عندما
        
    • بإستثناء عندما
        
    • ماعدا عندما
        
    • إلا حين
        
    Tabii adamın hesabı ödediği zamanlar hariç. Ve sonra da kendi elleriyle başkasına kaptırıverdi. Open Subtitles إلا عندما يحين وقت الدفع ثم تبعد يدها عن كل شيء
    Seni dinlediğim zamanlar hariç özverili biri olduğumu düşünmüyorum. Open Subtitles دائمًا أشعر بالأنانية، إلا عندما أسمع ما تقول
    - Eğlendiğimiz, tartıştığımız beni incittiğin ama bozuşmadığımız zamanlar hariç tabii. Open Subtitles باستثناء عندما كان نحظى بالمرح وعندما تشاجرنا عندما كدت أن تؤذيني، ولكن لم تكسرني
    Yemek yediği zamanlar hariç, tüm gününü odasında geçirirdi ki çoğu zaman kendi masasında yerdi. Open Subtitles لقد كان يغلق عليه مكتبه طوال الليل والنهار باستثناء عندما كان يخرُج لتناول الطعام لكنه عادة ما كان يأكل بمكتبه
    Şehirden ayrıldığı zamanlar hariç, o zaman benim kontrolüm altında. Open Subtitles عدا عندما تغادر المدينة، عندئذ تكون تحت حمايتي
    Evet, kendi oğlu mevzubahis olduğu zamanlar hariç. Open Subtitles أجل، حسنٌ، بإستثناء عندما يتعلق الأمر بإبنه
    Burada olduğumuz zamanlar hariç. Open Subtitles ماعدا عندما نكون هنا
    TV dışında olmadığı zamanlar hariç kaba görünmek istemiyor. Open Subtitles لا يحب أن يبدو وقحًا إلا حين يكون خارج التلفاز.
    Kendi zaferine kadeh kaldırıldığı zamanlar hariç. Open Subtitles إلا عندما يتعلَّقُ الأمرُ بتذوُقِ نشوة مجدِه الخاص
    Çekleri imzaladığın zamanlar hariç belki? Open Subtitles إلا عندما توقعين على الشيكات ربما؟
    Hasta olup ilaç aldığım zamanlar hariç. Open Subtitles إلا عندما أمرض، وأبدأ في أخذ الدواء
    Kendi zaferine kadeh kaldırıldığı zamanlar hariç. Open Subtitles إلا عندما يتعلق الأمر بتحضير مجده.
    Sinirlendiği zamanlar hariç. Open Subtitles إلا عندما انه يحصل على جنون.
    Misafir ağırladığımız zamanlar hariç. Open Subtitles إلا عندما نستقبلُ ضيوفاً
    Salem'de oturduğum zamanlar hariç orada çekmiyordu. Open Subtitles باستثناء عندما عشت بـ(سالم)، لم أستطع إلتقاط الموجة
    Bir aptal olduğun zamanlar hariç. Open Subtitles ما عدا عندما تكون غبياً
    Seninle olduğum zamanlar hariç. Open Subtitles ما عدا عندما أكون معكِ
    Yalan söylediğin zamanlar hariç. Open Subtitles بإستثناء عندما تكذبين.
    Seninle buluşacağı zamanlar hariç tabii. Ki bunu oldukça sık yapıyor. Open Subtitles إلا حين يكون معك، والذي يبدو أنه يفعله كثيرًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more