| Onu senin de yenge çağırabileceğin zamanlar olmuştu. | Open Subtitles | كان هناك وقت كان بأمكانك ان تدعوها بزوجة أخيك أيضا |
| Çünkü benim Alison'ı öldürdüğümü düşündüğün zamanlar olmuştu. | Open Subtitles | لأنه كان هناك وقت انتي اعتقدتي اني قتلت اليسون, |
| - Sana ihtiyacım var. - Benim de sana ihtiyacım olduğu bir zamanlar olmuştu. | Open Subtitles | أحتاج إليك كان هناك وقت عندما كنت أنا أيضا أحتاجك |
| Ait olmakta zorlandığım bir yerde yaşarken benimde yok olmak istediğim zamanlar olmuştu. | Open Subtitles | ... كان هناك وقت أردت أن أختفي عندما كنت في مكان لم أتكيف فيه |
| Enerji kelimesinin kötü bir kelime olduğu zamanlar olmuştu. | Open Subtitles | كان هناك وقت أن "الطاقة" كان كلمة قذرة. |