"zambak" - Translation from Turkish to Arabic

    • الزنابق
        
    • الزنبق
        
    • زنبق
        
    • زنابق
        
    • زنبقة
        
    • السوسن
        
    • سوسن
        
    • نيلوفر
        
    • وصخرة
        
    • الزنبقة السوداء
        
    "Sevdigim bahçesine, fidanlïklarïna, tohum ekmeye, zambak toplamaya gitmis." Open Subtitles حبيبي نزل إلى حديقته إلى مساكب التوابل ليأكل في الحدائق ولجمع الزنابق
    zambak mükemmel. Tabii gelin ve damat bir süre önce rahmetli oldularsa. Open Subtitles الزنابق مثالية إن ما كان العروس والعريس قد ماتا مؤخراً.
    Yapamayacağını söyleme. Chuppah üstüne zambak istiyorum. Open Subtitles لا تخبرني بأنك لا تستطيع لا اريد اي شيء غير زهور الزنبق على الشوباه
    Um şey, ben lale ve frezya ve orkideli bir aranjman veya gül ve zambak buketi bilemiyorum. Open Subtitles إما أختار ترتيب الطاولة الكبيرة مع التوليب والأوركيد أو سأختار الزنبق, لا أعرف
    Düğün günümde masada zambak istemiş olmam çok mu? Open Subtitles هل هو شيءٌ كثير أن يكون هناك زنبق على الطاولة في يوم زفافي؟
    On iki yaşımda buketim için etrafını saran gümüş fiyonkla zambak ve orkideler istediğimi biliyordum. Open Subtitles عرفت عندما كنت في 12 أردت زنابق وسحالب مع قوس فضي ملفوف حول الباقة
    Adı Kar Çiçeği'ydi, ...ve zambak adında bir laotongu vardı. Open Subtitles واسمها كان زهرة الثلج وكان لها " لوتنج" تدعى زنبقة
    Flower's Flora yanlışlıkla zambak yerine kuzgunkılıcı göndermiş. Open Subtitles محل زهور فلورا بالخطأ أرسل زهور السوسن بدلاً من الزنبق
    Ben de zambak ekerim. Onları çok seviyorum. Open Subtitles حسنا ، سأضع هنا بعض الزنابق انا احبهم
    Rüyasında çiçek tanzimi yapan bir hasta menekşelerle zambak ve karanfilleri karıştıracak kadar zevksizdir. Open Subtitles ...مريضة تحلم بترتيب باقة أزهار و لديها سوء فى الذوق حتى تضع البنفسج مع الزنابق و قرنفل...
    Bir gün beyaz güller istiyorum başka gün zambak Open Subtitles في يوم واحد أردت الورد الأبيض ... ثم أردت الزنابق
    Çünkü zambak poleni en dayanıklı polenlerden biridir. Open Subtitles لأن حبيبات اللقاح من الزنبق هي أكثر أنواع الحبيبات عناداً
    Dün öğleden sonra kocanızdan bir demet zambak aldınız değil mi? Open Subtitles لقد تلقيت باقةً من الزنبق مساء الأمس من زوجك أليس كذلك ؟
    Sadece zambak göletler ve deniz manzaraları falan olacak. Open Subtitles بدقة أكثر برك الزنبق و مناظر بحرية و ما شابه
    Elindeki pudra zambak poleninden geliyor. Open Subtitles المسحوق الذي كان على يديها كان غبار زنبق
    İlk yüzme dersi ilk zambak tohumu ve şimdi de bu. Open Subtitles أول درس سباحة، وأول .. قرن زنبق ماء، والآن هذا
    zambak demek... Ne zekice... Open Subtitles زنبق ، حركة ذكية ، آسفة ليس لدي دراجة صغيرة لأجلك...
    Eğer havaya uçacaksam toz toprak içinde ölmektense bir tutam mor zambak içinde ölmeyi yeğlerim. Open Subtitles إذا كنتُ سأنفجر، فسأفضّل الموت وسط مجموعة زنابق أرجوانية بدلا من التراب.
    Tabii sipariş ettiğimiz zambak buketlerini zamanında alabilirsek. Open Subtitles أعني , هذا لإننا حصلنا على زنابق زهرة "النجمة " من أجل الباقات
    zambak, Kar Çiçeği'nin cenazesinin ardından eve döndüğünde yelpazeye baktı ve olayların öylece son bulmasına izin veremedi. Open Subtitles عندما عادت زنبقة الى المنزل بعد جنازة زهرة الثلج نظرت الى المروحة ولم تشأن أن تنتهي الامور على هذا النحو
    Şimdi zambak'ın Kar Çiçeği için yazdığı son yazıyı ve o yazının Sophia'yla benim için ne ifade ettiğini anlıyorum. Open Subtitles الآن فهمت زنبقة النقش الأخير عن زهرة الثلج وماذا يعني هذا بالنسبة لي وصوفيا
    Pek çok insan zambak sever. Open Subtitles الكثير من الناس يعشقون السوسن.
    Ve duyurulduğu gün, postadan bir sarı zambak çıkıyor. Open Subtitles وفي اليومِ الذي فيه ذلك مُعلَنُ، أَستلمُ a سوسن صفراء تُحرجُ بريداً.
    Parti planlamacısına söylerim. 5 dakikada etrafta bir zambak bile koymam. Open Subtitles سأخبر مخطط الحفل أعطيني خمس دقائق ولكن تجدي أي نيلوفر في المكان
    İşin bitince çelenç ve zambak, adam gibi gömelim Chelsea'yi. Open Subtitles وعندما ننتهي أحضر أزهار وصخرة وسوف نقوم بدفن ملائم لها
    Tıpkı bir zambak tutmak gibi Open Subtitles # مثل قصة الزنبقة السوداء #

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more