Böyle şeyler söylemesine bakılırsa o herif tam şerefsiz bir zampara. | Open Subtitles | بالنظر إلى كيف يقول أشياء كهذه، إنه حقير و زير نساء |
Ne yazık ki, kumarbaz, zampara ve ayyaştı da. | Open Subtitles | وللأسف, فقد كان ايضا مقامرا و زير نساء و سكّير |
Bazen hepsini birakip milyoner zampara olmayi ciddi bir sekilde düsünüyorum. | Open Subtitles | افكر احيانا باخذ كل شيئ لأكون مليونير لعوب |
İklim Bakanı beceriksiz bir zampara. | Open Subtitles | وزير المناخ أمير الديوان فاسق غير كفؤ |
Anlamıyorum ne çeşit kindar bir tanrı benim sarhoş zampara kardeşimi ben yoksulluktan kurtulmak için çabalarken onu çocukların yıldızı haline getirir ? | Open Subtitles | لا أفهم أي نوع من الزمن الحاقد ليجعل أخي زير النساء الثمل نجم الأطفال الغنائي بينما أنا أعاني من الفقر؟ |
Sanjana, sen Raj'ın masum ve basit biri olduğunu düşünüyorsun ama o bir zampara. | Open Subtitles | سانجانا , أنتِ تعتقدين بأن راج بريء وطيب إنه زيرُ نساء |
Kontrolden çıktığın zamanı. zampara Larry David'in... | Open Subtitles | حيث تتجاوز نفسك أخبرني عن (لاري ديفيد) في الفسوق... |
Altmış üç yaşına geldiğinde canından çok sevdiği oğullardan birinin bir zampara olduğunu anlamak! | Open Subtitles | اللذان أحبهما أكثر من حياته - أحدهما مغازل فتيات متسكع... - ماما! |
zampara olabilirim, ama sapık değilim. | Open Subtitles | أنا قد أكون مستهتر لكن ليس منحرف |
Sen ona zampara, dönek laftan aday dedin. | Open Subtitles | , انت دعوته زير نساء و انتهازي مرشح تافه |
Baban Charles'ın, başarılı iş adamı ve nüfuzlu zampara'nın yıllar önce gayri meşru çocukları oldu. | Open Subtitles | كان والدك رجل أعمال ناجح وهو كان زير نساء انجبهم خارج الزواج |
İkinizin zampara bir itfaiyeciyle aynı evde kalması durumu iyileştirmiyor. | Open Subtitles | كمثال , مطاردتهم العشق مع زير نساء إطفائي لا يخدم قضيتنا |
O her zaman istediğini elde eden, samimiyetsiz bir zampara. | Open Subtitles | إنه زير نساء مٌقزز وهو ايضاً يحصل علي مايريده |
Ve gerçek bir zampara olduğunu duydum Bir tavsiye ister misin? | Open Subtitles | وانا اسمع انه زير نساء تريد النصيحة ؟ |
Tek yapman gereken her şeyi İsa'ya havale etmek zampara. | Open Subtitles | و كل ما عليك فعله هو ترك الأمر للمسيح، يا لعوب. |
Adam kodaman bir iş adamından daha çok zampara biri. | Open Subtitles | هو شخصٌ لعوب أكثر من أيّ لعبه |
Görünüşe göre zampara biri olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | على ما يبدو أنها تعتقد أنني خنزير فاسق |
"Senatör Hazelton, zampara ihtiyarın teki kadın çalışanlarını terfi etmekten ziyade taciz etmeyi seviyor." | Open Subtitles | السيناتور (هزلتون) هو عجوز فاسق يقوم بتلمس الموظفات حتى يعطيهن الترقيات |
zampara Stewart Burns. | Open Subtitles | ستيوارت بيرنز ، زير النساء |
"Çoğu insan beni zampara sanar ama..." | Open Subtitles | "أتعلم, يعتقد الكثيرون ان الفسوق..." . |
Hayır, çok zampara biriydi. | Open Subtitles | لا، كان مغازل بشكل مبالغ فيه. |
(Alkış) Onca şey arasında bir bakireye aşık olan, düşünceli, gelişmiş ve yalnızca ara sıra üstsüz bir zampara. | TED | (تصفيق) ولد مستهتر كئيب الذي يقعُ من أجل، ومن بين كل شيء، عذراء وعاري الصدر في معظم المناسبات. |
- Zinacı! zampara! | Open Subtitles | ايها الطبيب , الزاني |