"zarar görmeden" - Translation from Turkish to Arabic

    • أن يتأذى
        
    • سالمين
        
    • يصاب بأذى
        
    • قبل ان يتأذى
        
    Başka biri daha zarar görmeden şunu boşaltsak iyi olacak. Open Subtitles ربما علينا أن نفرغ هذا المسدس قبل أن يتأذى أحد
    zarar görmeden teslim olmasını söylerdim. Open Subtitles لكنتُ أخبرته بأن يُسلم نفسه قبل أن يتأذى.
    Gerçek bir kalp, nefretin zehrine zarar görmeden dokunabilir. Open Subtitles القلب الحقيقي يستطيع أن يقسوا على سم الكراهية بدون أن يتأذى
    En hızlı yöntem olmayabilir ama en temizidir. Bütün ekip işi zarar görmeden bitirirsiniz. Open Subtitles ليست الأسرع, و لكنها الأنظف, و ستخرج أنت و غنيمتك من المهمة سالمين
    Bu kızlardan bazıları bir süre kaybolmuş ama daha sonra, zarar görmeden geri dönmüşler. Open Subtitles ذهب بعض من هؤلاء الفتيات لفترة من الوقت في عداد المفقودين لكنهم عادوا سالمين
    Karanlıktan zarar görmeden çıkan bir adam görmüş. Open Subtitles شاهد رجلا خرج من الظلام بدون ان يصاب بأذى
    Birileriz zarar görmeden önce bunu kontrol altına almak zorundayız. Open Subtitles علينا ان نحتويها قبل ان يتأذى احدً حقاً
    İnsanlar zarar görmeden yapmaya söz verdiğin şeye devam et. Open Subtitles التزم بما بدأته قبل أن يتأذى المزيد من الناس
    Sonuç olarak, birileri zarar görmeden neler olduğunu çözeceğiz. Open Subtitles خلاصة القول , علينا معرفة ما يجري قبل أن يتأذى شخص آخر.
    O yüzden lütfen, kimse zarar görmeden izin ver sana yardım edelim. Open Subtitles لذلك من فضلك قبل أن يتأذى أي شخص آخر دعنا نساعدك
    Şükürler olsun ki ufaklıkların hepsi 24 saat içinde hiçbir zarar görmeden bir hastaneye ya da kiliseye bırakıldılar. Open Subtitles لحسن الحظ,كل من الصغار تمت إعادته إلى مشفى أو كنيسة بدون أن يتأذى خلال 24 ساعة
    Kimse zarar görmeden bu işi bitirmek istedim. Open Subtitles أردت فقط أن أنهي هذا قبل أن يتأذى أي أحد
    Ama daha fazla insan zarar görmeden bu işin tek çıkış yolu sensin. Open Subtitles لكنّك المناص من هذه المعضلة بلا أن يتأذى المزيد من الناس.
    Birileri zarar görmeden bunun arkasında kim varsa durdurmamız gerek. Open Subtitles علينا أن نمنع من وراء هذا قبل أن يتأذى شخص آخر
    Şu an bütün dikkatimizi, başka biri daha zarar görmeden Hilebaz'ı bulmaya verelim. Open Subtitles الآن، ما رأيك نركز على إيجاد هذا "المحتال" قبل أن يتأذى شخص آخر؟
    Kararlıydın, cesurdun, ama en önemlisi ikimizi de oradan zarar görmeden çıkarttın. Open Subtitles حاسم, لا يتزعزع, و لكن الاهم, لقد قمت بإخراج كلينا من هناك سالمين.
    Şimdi Hal'ı ve Tom'u o binadan zarar görmeden çıkarmanın bir yolunu bulmak zorundayız. Open Subtitles علينا الآن أن نجد طريقةً لنخرج "هال" و "توم" من هذه البناية سالمين
    Bütün rehineler zarar görmeden kurtarıldı. Open Subtitles كُلّ الرهائن خرجوا سالمين
    Ambarda 70 adet porselen tabak var. zarar görmeden Boston'a götürme sözü verdim. Open Subtitles لدينا 70 لوحة من الخزف الصيني في الانتظار والذين يجب أن أصل بهم لـ(بوسطن) سالمين
    Tek değişiklik sürücünün araçtan çıkıp hiçbir zarar görmeden kaçışına yaya devam etmesi olur. Open Subtitles التغيير الوحيد - الحرف الذين يفترض قاد السيارة ترك السيارة دون أن يصاب بأذى واستمر هروبه سيرا على الأقدام.
    Ve kızın size zarar görmeden geri verilecek. Open Subtitles وسوف تعاد ابنتك إليك دون أن يصاب بأذى.
    Başka kimse zarar görmeden kan davasını bitirmeye çalışıyordur. Open Subtitles ربما انهاء عداء الدماء قبل ان يتأذى احد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more