"zarar vermeden önce" - Translation from Turkish to Arabic

    • قبل أن تؤذي
        
    • قبل أن يؤذي
        
    • قبل أنْ تؤذي
        
    • قبلَ أن يؤذي
        
    • قبل أن أؤذيك
        
    Kendine zarar vermeden önce şu şeyleri yere bırak. Open Subtitles ارمي هذه الأغراض على الأرض , قبل أن تؤذي نفسك
    Birine zarar vermeden önce onu bulup geri getirmeliyim. Open Subtitles يجب أن أجدها وأعيدها قبل أن تؤذي شخصاً ما
    Başka birine zarar vermeden önce ne olursa olsun durdurulmalısın. Open Subtitles قبل أن تؤذي أي أحدٍ آخر يجب أن يتم إيقافك مهما كان الثمن
    Tyler kimseye zarar vermeden önce buraya gelip onu alsın. Open Subtitles حاول اقناعه بالقدوم لأخذ أخيه قبل أن يؤذي أي أحد.
    Başka birine daha zarar vermeden önce onu bulmamız gerek. Open Subtitles هو رجل خطر وعلينا إيجاده قبل أن يؤذي شخصا آخر
    Senin ev arkadaşını, kendine zarar vermeden önce gidip bulacağım! Open Subtitles أنا ذاهبة لأبحث عن رفيقك في السكن قبل أن يؤذي نفسه و هو يحاول أن يقطع الشارع أو أمر كذلك
    Suçlu Elsa ve bunu hepimiz biliyoruz. Başka birine zarar vermeden önce durdurulması gerek. Open Subtitles إنّها (إلسا)، والآن نحن نعرف ذلك فيجب إيقافها قبل أنْ تؤذي أحداً آخر
    Kendine bir zarar vermeden önce şu silahı bana ver. Open Subtitles لم لا تعطني السلاح قبل أن تؤذي نفسك؟
    Birine zarar vermeden önce sakin ol. Open Subtitles بالله عليك يا رجل, قبل أن تؤذي أحداً
    Birisine zarar vermeden önce ortadan kaldırılmalı. Open Subtitles يجب القضاء عليها قبل أن تؤذي أحدهم.
    Evet, birine zarar vermeden önce. Open Subtitles .. أجل ، قبل أن تؤذي أحدهم
    Kendine zarar vermeden önce silahı indir. Open Subtitles أنزل المسدس قبل أن تؤذي نفسك
    Başka birine zarar vermeden önce öldür kendini, Jesse. Open Subtitles اقتل نفسك قبل أن تؤذي أحداً ما يا (جيسي)
    Umarım Patrick başka birine zarar vermeden önce evine varabiliriz. Open Subtitles أتمنى بأن نعود إلى منزلك قبل أن يؤذي باتريك أي رجل آخر
    Biz sadece kendisine ya da başka birine zarar vermeden önce onu bulmak istiyoruz. Open Subtitles نريد أن نعثر عليه قبل أن يؤذي نفسه أو غيره
    Biz sadece kendisine ya da başka birine zarar vermeden önce onu bulmak istiyoruz. Open Subtitles نريد أن نعثر عليه قبل أن يؤذي نفسه أو غيره
    Buyüzden, kendisine daha fazla zarar vermeden önce onu geri getirmeliyiz. Open Subtitles لذا نحتاج لإعادته قبل أن يؤذي نفسه أكثر
    Başkasına zarar vermeden önce onu durdurmak istiyorum. Open Subtitles أريد ردعه قبل أن يؤذي أحداً آخراً
    Ama şu an, bu odadaki herkes başkasına zarar vermeden önce Michael Britten'ı bulmaya odaklanmalı. Open Subtitles لكن حالياً جميع من في هذه الغرفة يجب أن يركزوا (على إيجاد (مايكل بريتن قبل أن يؤذي أي أحد آخر
    Suçlu Elsa ve bunu hepimiz biliyoruz. Başka birine zarar vermeden önce durdurulması gerek. Open Subtitles إنّها (إلسا)، والآن نحن نعرف ذلك فيجب إيقافها قبل أنْ تؤذي أحداً آخر
    Topluluğa zarar vermeden önce Eben'i durdurmalıyız. Open Subtitles نحتاجُ أن نوقفَ (إبين) قبلَ أن يؤذي الدائرة
    Sana zarar vermeden önce burdan gitsen iyi olur Open Subtitles يجدر بك أن تغرب عن وجهي قبل أن أؤذيك...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more