"zaten biliyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • أعرف مسبقاً
        
    • أعلم بالفعل
        
    • أعرف مسبقا
        
    • اعرف بالفعل
        
    • أعرف كل
        
    • بالفعل أعلم
        
    • اعرف سلفا
        
    • أنا بالفعل أعرف
        
    • لأنّي أعرف
        
    • أنا أعرف بالفعل
        
    • أنا أعلم مسبقاً
        
    • أعرف سلفاً
        
    • أعرف كلّ
        
    • أعلم مسبقا
        
    • اعرف مسبقا
        
    - Sonunu merak edersin. - Fakat ben zaten biliyorum nasıl bittiğini. Open Subtitles و تريدين أن يعرف كيف تنتهي و لكنني أعرف مسبقاً كيف تنتهي
    Söylemene gerek yok, zaten biliyorum. Open Subtitles ليس ضرورياً أن تخبرني أين أنت أعرف مسبقاً
    - Bana ölümler üzerine nutuk vermeyi kes! Nasıl hissedeceğimi zaten biliyorum! Open Subtitles لا تُحاضريني حول كيف أنّ وفاة الناس سيجعلني أشعر، إنّي أعلم بالفعل!
    Tekrardan kış adamı oluyordun. Kış adamını sevdiğimi zaten biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف مسبقا أنني أحب رجل الشتاء
    Ben zaten biliyorum, baba. Open Subtitles انا اعرف بالفعل يا ابى ، اريد الذهاب لحديقة الحيوانات وان اركب العربة التى يجرها الحصان
    Senin hakkında bilmem gerekenleri zaten biliyorum. Open Subtitles أنا بالفعل أعرف كل ما أحتاج لمعرفته عنكي
    Sorunun ne olduğunu zaten biliyorum. Open Subtitles لا , أنا بالفعل أعلم ماهو الخطأ هناك قراد بِى
    Ne kadar çaresiz olduğunu zaten biliyorum. Open Subtitles انا اعرف سلفا كم أنك تحتاج له بيأس
    İnsanların ne hissettiğini zaten biliyorum, işiniz bunu değiştirmek. Open Subtitles ، أعرف مسبقاً كيف يشعر الناس إنه عملك لتغيير ذلك
    O saçma test sonucu ne olursa olsun, ne yapmak istediğimi zaten biliyorum. Open Subtitles أعني، أعرف مسبقاً ما الذي أريد القيام به بغض النظر عما يقوله هذا الاختبار الغبي
    Gelecek 4 yılı kim olduğumu bulmaya çalışarak geçirmem gerekmiyor çünkü zaten biliyorum. Open Subtitles ولا أريد أن أمضي الأربع سنوات القادمة من حياتي لكي أعرف من أنا لكني أعرف مسبقاً من أنا
    Eğer olay kubbenin kireçlenmesiyse zaten biliyorum. Open Subtitles إذا كان هذا بشأن تصلب القبة فأنا أعرف مسبقاً
    Söylemek o kadar uzun sürüyorsa, zaten biliyorum. Open Subtitles إذا هذا يتطلب كل هذا الوقت لكي أتمكن من قولها، فأنا أعلم بالفعل.
    Çünkü, hakkında bilmek istediğin her şeyi zaten biliyorum. Open Subtitles لأني أعلم بالفعل كل شيء تريد معرفته عنه
    Senden ne istediğimi zaten biliyorum, dostum. Open Subtitles أعرف مسبقا ما أريد منك، الأصدقاء.
    Neden ajanlık yapmamı istediğini zaten biliyorum. Open Subtitles أعرف مسبقا لماذا تحتاج مني التجسس
    İnsanların damarına basma konusunda ne kadar uzman olduğunu zaten biliyorum. Open Subtitles اعرف بالفعل انك استاذ في فن سحب خيوط الناس.
    Bunları zaten biliyorum. Evlenmemiz için ne dedi? Ondan haber ver. Open Subtitles أنا أعرف كل هذا ماذا قال بخصوص الزواج؟
    Senin hakkındaki herşeyi zaten biliyorum. Open Subtitles أنا بالفعل أعلم كل شىء عنه
    Sanırım zaten biliyorum. Open Subtitles اظن انني اعرف سلفا
    Ama tipini zaten biliyorum, Ray. Open Subtitles أنا بالفعل أعرف كيف تبدو يا راى
    Zencice konuşmayı zaten biliyorum, Asyalılar'dan da korkmuyorum. Open Subtitles لأنّي أعرف الحديث بلغة السود ولست خائفة من الآسيويات
    WacoJohnny Dean'i zaten biliyorum, Teksas'ın en hızlı silahçısı. Open Subtitles أنا أعرف بالفعل عن ويكو جوني دين أسرع مسدس في ولاية تكساس
    Sara, yanına gelip Panama'da başına gelenlerle ilgili bir şeyler konuşmak ister misin diyecektim ama sanırım vereceğin cevabı zaten biliyorum. Open Subtitles سارة)، كنت قادماً هنا لأسألكِ عمّا إذا أردتِ) ،"قول المزيد عمّا حدث في "بنما ولكن أعتقد أنني أعرف سلفاً ما ستقولينه
    - Çünkü verilecek cevapları zaten biliyorum. Open Subtitles لأنّي أعرف كلّ إجاباتهم سلفًا.
    Aslında zaten biliyorum. Open Subtitles في الواقع أنا أعلم مسبقا £2 في الأسبوع £8 وفي الشهر
    Ben senden daha iyi bir gazeteci olduğumu zaten biliyorum. Güzel. Öyleyse ispat et. Open Subtitles انا اعرف مسبقا اني صحفية افضل منك جيد اثبتي ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more