| Tüm bildiğimiz, Ori'ın, onu bizim direncimizi zayıflatmaya çalışması için görevlendirmiş olduğu. | Open Subtitles | نحن لا ندري ربما, كانوا "الأوراي" هم الذين يأمرونه لمحاولة إضعاف عزيمتنا |
| İkmal malzemelerinin azlığı ana birlikleri zayıflatmaya devam ediyor. | Open Subtitles | نقص الإمدادات مستمر في إضعاف وحداتنا الرئيسية |
| Malzeme kıtılığı ana birimlerimizi zayıflatmaya devam ediyor. | Open Subtitles | نقص الإمدادات مستمر في إضعاف وحداتنا الرئيسية |
| Tiroid sadece kalbi zayıflatmaya yarar. | Open Subtitles | تأثير الثيرويد سيضعف قلبه فقط |
| Tiroid sadece kalbi zayıflatmaya yarar. | Open Subtitles | تأثير الثيرويد سيضعف قلبه فقط |
| Santa Anna sadece gücümüzü zayıflatmaya çalışıyor. | Open Subtitles | (سانتا آنا) مجرد يلينا. |
| Santa Anna sadece gücümüzü zayıflatmaya çalışıyor. | Open Subtitles | (سانتا آنا) مجرد يلينا. |
| Ve toplumumuzun yapısını zayıflatmaya çalışan bu etkilere karşı tüm gücümüzle savaşmalıyız. | Open Subtitles | ويجب أن نناضل بقوة شديدة ضد هذه التأثيرات التي تحاول إضعاف هيكل مجتمعنا |
| Kendileriyle uğraşan adamları zayıflatmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | محاولين إضعاف من يقف في طريقهم. |