| Bu Şikago polislerinin zihnini zehirleme ve çıktığın mağaraya geri dön. | Open Subtitles | توقف عن تسميم عقول هؤلاء الضباط وعد إلى الكهف الذي خرجت منه |
| İşçileri zehirleme, örtbas etme, cinayetler... | Open Subtitles | تسميم العمال عمليات التكتم ، جرائم القتل |
| Kralı zehirleme pahasına da olsa tahtı kendi için istiyor dediler. | Open Subtitles | وأنها تنوي الاستيلاء العرش بنفسها، من خلال تسميم الملك. |
| En verimli zehirleme yöntemi sayılmaz. | Open Subtitles | هذا ليس هو الأكثر كفاءة طريقة لتسميم شخص ما. |
| Polise Bey'in bir kongre üyesini zehirleme planını ihbar eden isimsiz bir telefon araması onu yolundan çekecekti. | Open Subtitles | مكالمة واحدة من مجهول لتخبر الشرطة عن خطة باي لتسميم النواب وسوف يكون خارجا |
| Bunun bir hastalık değil kasıtlı zehirleme olduğunu düşünenler var, bir kişi tarafından. | Open Subtitles | هناك من يعتقد بأنّه ليس مرضاً مطلقاً لكن التسمم متعمداً عمل فرد واحد |
| Ama neyse ki, o zehirleme girişimi ve Bay Enderby'nin karlar içinde Exhampton'a gitmesi, senin için yeni bir şans oldu. | Open Subtitles | لو لم يكن محاولة التسميم التى رتبتها وترتيب السيد اندرباى للخروج فى الثلج الى اكسهامبتون |
| - Gazetelerdeki kepazelikleri okuyorlar ve kendi kasabalarında da bir zehirleme vakası olması onlar için biçilmez kaftan. | Open Subtitles | -يقرؤون الأجزاء الحقيرة من الصحف ولا يقنعهن شيء إلا تسميم أحد أبناء البلدة |
| Gerald Lydon'ı zehirleme planından bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا اتحدث عن خة تسميم جيرالد ليدون |
| Ben yokken milleti zehirleme. | Open Subtitles | حاول أن لا تسميم أي شخص بينما أنا ذهبت. |
| Çevreyi zehirleme olayı dışında. | Open Subtitles | ما عدا تسميم البيئة؟ |
| Ya da basit bir zehirleme? -Bu katilin hiçbir şeyi basit değil. | Open Subtitles | ربما تسميم بسيط ؟ |
| zehirleme emri verdin, gittin kendin zehirlendin! | Open Subtitles | ...استخدمت السُم من أجل تسميم من؟ |
| Kimseyi zehirleme yeter. | Open Subtitles | لاكن لا تسميم أي شخص |
| Gazileri zehirleme işinden onları sorumlu tutuyor. | Open Subtitles | إنهُ يحملهم المسؤولية لتسميم الجنود |
| Manyak kızı zehirleme planlarını biliyorum. | Open Subtitles | -اعرف خطتك لتسميم تلك الفتاة المجنونة |
| Ayrıca bir cinayeti bildirmemekten ölümcül zehirleme olan hani, unuttuysanız diye hatırlatalım. | Open Subtitles | ايضا لم تقم بالتبليغ عن قاتل التسمم القاتل, فى حال قد نسيت |
| zehirleme olaylarının faili genelde kadındır. | Open Subtitles | التسمم عادة تتم من قبل النساء. |
| Suyu zehirleme olayı tamamen sınama. | Open Subtitles | كل هذا التسمم من الماء هو فقط اختبار |
| Bu zehirleme olayının ana şüphelisi olan İrlandalı kadının izini moda gösterisine kadar sürdük. | Open Subtitles | لقد تعقبنا المرأة المسؤولة عن التسميم امرأة إيرلندية لعرض أزياء حيث التقت بضحية أمستردام |
| Girişimci Dr. Brian Watt, garip bir zehirleme olaylarından suçlu bulundu... | Open Subtitles | علي دكتور برايان وات وتم اتهامه في سلسة من جرائم التسميم العجيبة |
| zehirleme hiçbir anlam ifade etmiyor. | Open Subtitles | التسميم لا يبدو منطقيا. |