"zehirleyen" - Translation from Turkish to Arabic

    • سمم
        
    • بتسميم
        
    • تسميم
        
    • بتسميمه
        
    • سممت
        
    • سممه
        
    • تسمم
        
    Ben şef olamam. Yani, o zehirleyen işi yapan kişi... Open Subtitles لا أستطيع أن أكون طباخا أنا الشخص الذي سمم ..
    Bu insanları zehirleyen kişinin intikam duygusuyla hareket ettiğine inanıyoruz. Open Subtitles نظن ان ايا كان من سمم هؤلاء الأشخاص كان دافعه الانقام
    Tüm o kadınları zehirleyen hizmetçi. Open Subtitles انها مدبرة المنزل تلك التى قامت بتسميم كل هؤلاء السيدات
    Buraya Prensesi zehirleyen kişinin peşinden giderken geldik. Open Subtitles لقد جئنا الى هنا لسبب ما بعد تسميم ولية العهد
    Şey, onu zehirleyen şahıs tıbbi geçmişini çok yakından biliyormuş. Open Subtitles حسناً ، أى كان الشخص الذي قام بتسميمه هو على علم دقيق بتاريخه الطبي فحسب
    O Agent Prall zehirleyen toksinleri saylayan. Open Subtitles هو من قام بوضع السموم التي سممت العميل برال
    Panzehiri bulmak için bir günümüz var, ve tek ipucumuz onu zehirleyen ölü eleman. Open Subtitles لدينا يوم لإيجاد الترياق ودليلنا الوحيد هو الرجل المقتول الذي سممه
    Hamed'i zehirleyen adam işi yaptıktan sonra, hemen burayı aradı. Open Subtitles الرجل الذي سمم حامد اتصل بهذا المكان قبل أن يقوم بذلك
    Benim teorim sen kahveyi zehirleyen kişiyle birlikte çalışıyorsun. Open Subtitles نظريتي هي أنك تعمل لصالح الرجل الذي سمم القهوة
    Yoksa, Shifu'yu zehirleyen o şef gibi bir budala olursun. Open Subtitles و إلا سينتهي بك الأمر أن تصبح فاشلا مثل هذا الطباخ الذي سمم شيفو ، أليس كذلك بو ؟
    Ama birisi tüm kartları ele geçirse bile yemeğimizi zehirleyen kişi belli ki hepsini ele geçiremedi gerçekten zarar verebilmeleri için yine de bir düzine engeli aşmak zorundalar. Open Subtitles ولكن حتى لو كان شخص انتزع كل بطاقتنا وأيا كان الذي سمم غدائنا لم تكن لديه لا يزال بحاجة إلى تخطي عشرات العقبات
    Nil kızıla dönüştüğünde ben de korkmuştum... ta ki şelalelerin ardında kızıl çamur kusan ve suyu zehirleyen bir dağdan söz edildiğini duyana dek. Open Subtitles عندما إنساب النيل باللون الأحمر ... أنا أيضا كنت خائفا حتى جاءت رساله من الجبل الذى وراء الشلال حيث تقيأ الطمى الأحمر و سمم المياه
    Nil kızıla dönüştüğünde ben de korkmuştum ta ki şelalelerin ardında kızıl çamur kusan ve suyu zehirleyen bir dağdan söz edildiğini duyana dek. Open Subtitles عندما إنساب النيل باللون الأحمر ... أنا أيضا كنت خائفا حتى جاءت رساله من الجبل الذى وراء الشلال حيث تقيأ الطمى الأحمر و سمم المياه
    Annelerini zehirleyen kötü çocukların başına neler geldiğini sana göstereceğim! Open Subtitles سأريك ما الذى يحدث للاولاد الصغار السيئون الذين يقومون بتسميم أمهم
    Sovyetler içeriye yemeği zehirleyen bir şef soktu. Open Subtitles زرع السوفيت شيف داخل المطبخ وقام بتسميم الطعام
    Laptopu kullanarak havalenin izlerini takip edebilirim, bu da bizi Michael'ı zehirleyen adamlara götürür. Open Subtitles عشرة ملايين دولار ستودع فى حساب مصرفي لها و باستخدام الكمبيوتر المحمول ، يمكننى تعقب الإيداع مما يقودنا إلى من قاموا بتسميم مايكل
    Buraya Prensesi zehirleyen kişinin peşinden giderken geldik. Open Subtitles لقد جئنا الى هنا لسبب ما بعد تسميم ولية العهد
    - Ben de hastalarını zehirleyen doktorları duymuştum. Open Subtitles وقد سمعت بأطباء يمكنهم تسميم مرضاهم -لم أفعل أيّ شيء
    Şu karısını zehirleyen bağımlı. Open Subtitles هذا المدمن الذى قامت زوجته بتسميمه
    Onu bana karşı zehirleyen sensin, onu manipüle ettin. Open Subtitles انت من قام بتسميمه ضدي و تلاعبت به
    70'lerde 25 öğretmeni zehirleyen sen miydin? Open Subtitles سممت 25 معلماً في السبعينات؟
    Onu bana karşı zehirleyen kişi sensin. Şimdi senin için ne yapmamı istersin? Open Subtitles أنت من سممه ضدي كيف تحب ان يحدث هذا لك؟
    Bazı ideologların sizi inandırdığı gibi zihinlerini anında zehirleyen ya da mecburi kullanıcılara dönüştüren bir şey değil muhtemelen. TED ومن المحتمل أنها لا تسمم عقولهم في الحال أو تحولهم إلى مدمنين، بالطريقة التي يريدك بعض العقائديين أن تصدقها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more