- Vücudunda, zehirleyici miktarda Ritalin vardı. | Open Subtitles | كان لديها مستويات سامة من الريتالين في جسمها |
[ Sırlardan sıkıldım, zehirleyici birşey, haydi söyleyelim. | Open Subtitles | أنا متعبة من الأسرار, إنها سامة للغاية, لنبدأ بالإفصاح عنها. |
Ucuz ve zehirleyici değil. | Open Subtitles | انها غير مكلفة وغير سامة |
Yabani bıldırcın eti zehirleyici olabilir rabdomiyolize neden olabilir ki bu da, ağrısını da yüksek CK seviyesini de açıklar. | Open Subtitles | السمّان البرّي قد يكونُ ساماً ويسبب الانحلال الليفي العضلي مما يفسّر ألمه |
Menteşelerden sızan küçük bir miktar hava bile zehirleyici olabilir. | Open Subtitles | فأن حتّى أصغر كمية من الهواء العابر من مفصَّلات الباب، قد يكون ساماً |
zehirleyici arazların düzelmesi ya bir rahibin müdahalesi ya da bir çeşit karşı büyüyle olur. | Open Subtitles | يعزو الذي قام بوضع السم التعافي لتدخل الكاهن أو لتعويذة من نوع ما |
Menteselerden sizan küçük bir miktar hava bile zehirleyici olabilir. | Open Subtitles | فأن حتّى أصغر كمية من الهواء العابر من مفصَّلات الباب، قد يكون ساماً |
Ama fazlası zehirleyici olabilir. | Open Subtitles | ولكن الكثير منه يمكن أن يكون ساماً |
zehirleyici arazların düzelmesi ya bir rahibin müdahalesi ya da bir çeşit karşı büyüyle olur. | Open Subtitles | يعزو الذي قام بوضع السم التعافي لتدخل الكاهن أو لتعويذة من نوع ما |