| Amacını anlayabiliyorum ama insanları zehirleyip ortalıkta dolaşamazsın. | Open Subtitles | أتفهم دافعك، لكن لا يمكن تسميم الناس هكذا |
| Binlerce insanı zehirleyip gözü dönmüş delilere dönüştürmek üzere olan kim peki? | Open Subtitles | وهو على وشك تسميم آلاف الناس وتحويلهم إلى مجانين |
| Ailesini potasyum siyanid ile zehirleyip kendi bedeninin benzine bulanmasını ve yakılmasını emretmiş. | Open Subtitles | لقد قامم بتسميم عائلته بالسيانيد وقد طلب من جنوده ان يضعوا الوقود على جثته. ويحرقوها |
| Annemin Francis'i zehirleyip zehirlemediğini soruyorsanız o zehirlemedi. | Open Subtitles | تسمم احد ابنائها اذا كنت تسألني مجددا بأن امي قامت بتسميم فرانسيس فهي لم تفعل |
| Daha doğmamış oğlumu zehirleyip insanların ona adeta bir yaratıkmış gözüyle bakmasına sebep oldu! | Open Subtitles | لقد سمم الحادث ابني الذي لم يكُن قد وُلد بعد ! وحوله إلى شخصاً ما ينظر إليه الناس كما لو أنه كان وحشاً |
| Yani Dawkins, dikkatleri dağıtmak için bir mahkumu zehirleyip birkaç gardiyanı vurdu sonra da içlerinden birinin üniformasını giyip kapıdan çıkıp gitti. | Open Subtitles | لذا (دوكينز) سمم أحد السُجناء ، لمجرّد صرفالأنتباه،و أردىبعضالحرّاس.. و من ثمّ خرج من الباب الأماميّ مُرتديّاً الزيّ العسكريّ. |
| O da gezegeni zehirleyip, insanları kısırlaştıranlardan birisi. | Open Subtitles | إنه أحد الذين سمّموا الكوكب وتسبّبوا بالعقم للإنسانية |
| kuyuları zehirleyip köylüleri öldürdüler. | Open Subtitles | سمّموا البئر وقتلوا القرويّين. |
| Göreviniz, tüm aileyi zehirleyip öldürmek. | Open Subtitles | مهمتك هي تسميم العائلة , قتلهم جميعا |
| Belli ki Holland, Lily'i zehirleyip, Rufus'u kendine almak istiyor. | Open Subtitles | من الواضح ان (هولند) تحاول تسميم (ليلي) حتى تتمكن |
| Bakın, Hamid ve Farid'i zehirleyip zehirlemediğinizi anlamak için temmuz ayının ilk haftası nerede olduğunuzu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن أعرف أين كنت في "يونيو" لمعرفة ما إذا كنت قمت بتسميم (حميد) و(فريد( |
| Solaris, canlı bir güneş ve bilgisayar. Sağlıklı yıldızları zehirleyip, sindirmek için mavi ışık saçmalarını sağlıyor. | Open Subtitles | (سيلاريوس)، بمثابة حاسوب حي يقوم بتسميم النجوم وتحويلها إلى اللون الأزرق |
| Beni dinle, yüksek bir ihtimalle Len Pontecorvo'nun katili Carlo Anillo isimli bir adamı zehirleyip Martin Nagowski isimli birini de öldürdü, başkaları da olabilir. | Open Subtitles | اششش ، استمع لي فمن الممكن جداً بأن قاتل (ليون بونتيكورفو) قد قام بتسميم رجل يُدعى (كارلو أنيللو) |
| Saruman kralın aklını zehirleyip... | Open Subtitles | سمم( سارومان)عقلالملك... |
| Bir aileyi zehirleyip, onları sürükleyerek götürdüler. | Open Subtitles | سمّموا عائلته جرّوهم بعيدًا |