Ve toplantılar iş günü boyunca zehirlidir, kötüdür kirleticidir. | TED | هذه الاجتماعات مسممة إنها رهيبة و سامة خلال اليوم في العمل. |
Artı, anladılar ki tüm yılanlar zehirlidir. | Open Subtitles | بالاضافة إلى انهم يعلمون أن كل الأفاعي سامة |
Aklınızda bulunsun, tüm bu karbonatlar oldukça zehirlidir. | Open Subtitles | الآن ، خذوا في الإعتبار ان العديد من هذه الكربونات سامة للغاية |
Sadece yüksek sıcaklıktan dolayı değil, ayrıca gazlar da zehirlidir. | Open Subtitles | ليس فقط بسبب الحرارة الحادّة، لكن الغازات ستكون سامّة. |
Toprağın sterilizasyonu için kullanılan zirai bir ilaçtır ve oldukça zehirlidir. | Open Subtitles | وهو مبيد حشري يستخدم لتطهير التربة- - وعالي السمية. |
Çok ciddi bir maddedir. Oldukça zehirlidir ve çok yanıcıdır. | Open Subtitles | حسناً، إنّه مادة خطِرة سامّ جدّاً و سريع الاحتراق |
Saldırgan değildir ama çıngıraklı yılandan on kat daha zehirlidir. | Open Subtitles | ليست عدوانية ، لكنها أكثر سمية بـ 10 مرات من الأفعى الجرسية |
Kokarca Maymunları Wanblee'ler için zehirlidir ve siz onun iyi olacağını mı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | سكانك آيبس سامة بالنسبة للوانبليي و أنت تعتقد أنه سيكون بخير ؟ |
- Oldukça zehirlidir. Bir damlası dahi yeterli olacaktır. | Open Subtitles | إنها سامة للغاية، قطرة واحدة منها ستكون أكثر من كافية |
Sır dediğimiz şey ayrı ama ölüme sürükleyen sırlar çok zehirlidir. | Open Subtitles | الأسرار بحد ذاتها صعبة لكن الأسرار المؤدية إلى الموت سامة جداً، إنها تغشي الرؤية |
Evet. Alın, herkes maske taksın. Kuş dışkıları çok zehirlidir. | Open Subtitles | أجل، تفضلوا، ليضع الجميع أقنعة، فضلات الطيور سامة جدّاً. |
Eğer araştırırsanız, dünyada yaklaşık 50.000 farklı örümcek çeşidi olduğunu bulursunuz ve 50.000'den yaklaşık iki düzinesi zehirlidir. | TED | حقا، إن عملت بحثا ستجد أن في هذا العالم يوجد تقريبا 50000 نوعا مختلف من العناكب، وهنالك حوالي 24 نوعا منها سامة من ال 50,000. |
Şimdi herkes anladı ki, ...bu yılanın dişi zehirlidir. | Open Subtitles | ... الآنجميعهميعلم أن أسنان الأفعى تلك سامة |
At kestanesi zehirlidir. Biri kestanelerle değiştirmiş olabilir. | Open Subtitles | كستناء الحصان نبتة سامة ...إذا استبدلها أحد |
Adı Amazon İkiz Yılanı, zehirlidir. | Open Subtitles | يسمي أفعى الأمازون التوأمية إنها سامة |
Balıklar zehirlidir bu yüzden yiyeceğinizi hazır edin. | Open Subtitles | الأسماك سامة. لذلك خذو معكم مؤونتكم |
Birilerinin kendilerini mideye indirmemesi için çoğu sünger zehirlidir. | Open Subtitles | للمُسَاعَدَة على مَنْع أنفسهم من أَنْ يُؤْكَلَوا العديد مِنْ الإسفنجاتِ سامّة. |
Ellerini yıkadığından emin ol. Bu çiçekler zehirlidir. | Open Subtitles | لكن تأكّد من غسل يداك، فهذه الزهور سامّة |
Bu kadar yüksek dozda C vitamini özellikle kanser hücreleri için zehirlidir ve bu tam olarak kemoterapinin yaptığı şeydir ama | Open Subtitles | الجرعات العالية من الفيتامين "سي" سامّة انتقائيّا لخلايا السرطان و هذا تماماً ما تكونه المعالجة الكيميائيّة. و لكن مع الفيتامين "سي". |
Ona liken deniyor ve oldukça zehirlidir. | Open Subtitles | إنه يدعى بالحزاز وإنه شديد السمية |
Nikotin çok zehirlidir. | Open Subtitles | تعرف، نيكوتين سامّ جدا. |
Bakır, kurşundan daha az zehirlidir. | Open Subtitles | النحاس في أقل سمية من الرصاص. إلق نظرة. |
Hayır, bu tehlikeli olabilir. Belki zehirlidir. | Open Subtitles | لا ، ذلك ربما يكون خطر لأنه قد يكون ساما |
İkinci olarak, zakkumlar zehirlidir. | Open Subtitles | ثانيا من كل شيء نباتات الدفلي سامه |