Senin yeterince Zeki olduğunu... bir süre sonra öpeceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنك ذكي بما فيه الكفاية، و بعد فترة ستتخلى عن هذا. |
Bazen de çoğu zaman, cevabı bilen ve ne kadar Zeki olduğunu göstermek isteyen insanlar varmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أيضًا لأنها تأخذ الكثير من الوَقت، يُشعرني مثل الشخص الذي لديه الإجابَة ويُريد أن يُظهِر لك كم هو ذكي. |
Senatörlerin tutkularını ve zaaflarını izlemekte çok Zeki olduğunu gözlemledim. | Open Subtitles | لاحظت أنه ذكي جداً في متابعة ضعف كل سيناتور وأحكامه المسبقة |
Üç kafadarlardan çok daha Zeki olduğunu iddia etmene rağmen... | Open Subtitles | لقد أفسدت هذا الأمر لأنك كنت مُتأكداً أنك أذكى من |
Sen Zeki olduğunu mu sanıyorsun? - Sen kör bir aptal mısın? | Open Subtitles | تعتقد بأنك ذكي = هل العميان أغبيـــــاء ؟ |
Büyük bir kent merkezinde fark edilmeden adam öldürüyor olması çok Zeki olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | الواقع انه يقتل في بيئة مدنية بدون ان يكشف امره يدل انه ذكي للغاية |
O yazının çözüm yolu olmadığını anlayacak kadar Zeki olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | و اعلم انك ذكي جداً اكثر من ما اخرجتك تلك المقالة |
Seni bırakmamızın hiçbir yolu olmadığını bilecek kadar Zeki olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنك ذكي بما يفكي لتُدرك أنه لا توجد طريقة لنسمح لك بأن تمضي |
Senin böyle kum torbasına konmayacak kadar çok Zeki olduğunu söyledim onlara. | Open Subtitles | قلتُ لهم أنك ذكي للغاية ولن يتم تخويفك بأمر كهذا. |
Ama lütfen bana bunun bir hata olduğunu bilecek kadar Zeki olduğunu söyle. | Open Subtitles | لكن رجاءا، قلْ لي أنك ذكي كفاية لتدرك أن هذا كان خطأً |
Kimsenin iplemediği konulardan bahsederek ne kadar Zeki olduğunu göstermeye çalışıyor. | Open Subtitles | يستمر كثيراً بالأعمال السيئة لا أحد يكترث لها فقط للتظاهر كم هو ذكي |
Şimdi, ikimizde bu çocuğun ne kadar Zeki olduğunu biliyoruz değil mi? | Open Subtitles | الآن كلانا نعرف كم هو ذكي هذا الفتى ، صحيح؟ |
Onun Zeki olduğunu düşünüyorlar sekizinci sınıfı atlayıp liseye başlamasını istiyorlar. | Open Subtitles | إنه يظنون أنه ذكي جدا يريدونه أن يتخطى الصف الثامن ويدخل الثانوية مباشرةً |
Hayır, yani Wolowitz'ten Zeki olduğunu kanıtlamak için niye bu kadar zahmete katlanıyorsun? | Open Subtitles | لا، ما أعنيه، لماذا تجهد نفسك حتى تثبت أنك أذكى من وولوتز؟ |
Zeki olduğunu kanıtlamak için hayatını riske atıyorsun. | Open Subtitles | تخاطر بحايك لتبرهن بأنك ذكي |
Nextel telefonunu kazara kendi adına kaydettirmeyecek kadar Zeki olduğunu anladım. | Open Subtitles | حسنا ادركت انه ذكي جدا لكي يكون قد سجل جهاز الاتصال ذلك باسمه عن طريق الخطأ |
Benim geldiğim yerde, bir hayalinin olması senin Zeki olduğunu göstermez. | Open Subtitles | من حيث انا , امتلاك حلم لايعني انك ذكي |
Yönetim kurulunun bu kadar Zeki olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم اعرف ان المجلس كان ذكياً لهذه الدرجة |
- Sürekli. İşte bu Zeki olduğunu kanıtlar. Senin değerini bilmeleri sana özel ilgi göstermeleri gerekir. | Open Subtitles | هل ترى هذا يثبت ذكائك يجب أن يتوددوا إليك |
Her nedense, insanlar senin benden daha Zeki olduğunu, daha yetenekli olduğunu, daha yakışıklı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | لبعض الاسباب ، بعض الناس تظن انك اذكى منى لانك أكثر موهبة عنى ولان مظهرك افضل منى |
Başvurunu ona verdim, ne kadar Zeki olduğunu anlattım. Güzel bir konuşmaydı. | Open Subtitles | سلمت له طلبك , واخبرته انك ذكية جدا , وحصلنا على محادثة لطيفة |
Ben insanların söyledikleri kadar Zeki olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنك ذكية جدا كما يقول الناس. |
Ucuz odan ve model resimlerinle benden Zeki olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | تظن أنّك ذكي لعين مع بدلتك الرخيصة وصور أزيائك. |
Çok Zeki olduğunu biliyorum. Gerçekten ne düşündüğünü bilmek isterim, neden gerçeklerle konuşmaya başlamıyoruz? | Open Subtitles | أعلم أنّكِ ذكيّة جداً، وأودّ أن أعرف ما تُفكرين به حقاً، لذا لمَ لا نبدأ بقول الحقيقة؟ |
Zeki olduğunu sanıp, tembelleşecek. O zaman da tüm sevgimiz boşa olacak. | Open Subtitles | ستعتقد أنها ذكية فتبدأ بالإهمال - وبعدها كل محبتنا ستذهب سدى - |