Eldeki materyalden faydalanma konusunda çok zekiler sadece. | TED | إنهم فقط أذكياء بتسخير المواد لكى تعمل لصالحهم. |
Kendi çıkarlarını gözetecek kadar zekiler. | Open Subtitles | أنهم أذكياء بالقدر الكافى لكى يعتنوا بمصلحتهم الشخصية فقط |
zekiler de. Onları bir köpek gibi eğitebilirsin. | Open Subtitles | و أذكياء أيضاً بإمكانك ترويضهم كما تروضين الكلب |
Onlar senden çok daha zekiler, hiç tuhaf değil. | Open Subtitles | هم أذكى منك بكثير , و هذا ليس أمرا طريفا |
Şimdi, bu onları sadece yavaşlatır. Bu nanitler zekiler, buna uyum sağlayacaklardır. | Open Subtitles | هذا سيؤخّرها فقط لأنّ هذه النانويتس ذكيّة وستتكيّف |
-Hayır..çok saçma..aptalca da olsa zekiler sevebilir | Open Subtitles | لا تبدو فكرة سخيفة ولكنها غبية أيضاً ربما الأذكياء سيحبونها |
Bizim bulmamızı istedikleri hariç ipucu bırakmamakta çok zekiler. | Open Subtitles | هم أذكياء جدا لترك الأفكار، ماعدا الواحد يريدوننا أن نجد. |
Çevreyi toplayarak kendilerini koruyacak kadar zekiler. | Open Subtitles | إنهم أذكياء جداً لإبْقاء أيّ شئِ هنا هذا يجعلهم معتقلون. |
Üç, yunusları dinle, çünkü onlar zekiler ve bencil değiller. | Open Subtitles | ثالثاً, استمع إلى الدلافين, لأنهم أذكياء وغير أنانيون. |
Arkadaşlarımın dalga geçecek bir şey bulacaklarından eminim, bu konuda zekiler. | Open Subtitles | أسمع، أعرف أن أصدقائي سيجدون شيءً ليسخروا منه انهم أذكياء بهذا الموضوع |
Çıktığım kadınlar neyi kaybettiklerini bilecek kadar zekiler. | Open Subtitles | النساء اللواتي ألتقي بهم أذكياء كفاية لما يفوتونه هناك |
Çoğu insanlar tehditleri görüp çenelerini kapatacak kadar zekiler. | Open Subtitles | بعض الناس أذكياء بما يكفى لأخذ المال والسكوت |
Ön kapıdan girmeyecek kadar zekiler. Bu sadece bir tahmin. | Open Subtitles | إنهم أذكياء للغاية كي يدخلوا من الباب الأمامي. |
Ama neden CEO'ları, siyasetçileri ve... sosyopatları düşünüyorsun? Çünkü zekiler. | Open Subtitles | لكنّ، لمَ أنت تفكّر بشأن المديرين التنفيذيّين والسياسيّين والمعتلون اجتماعيّاً ؟ . لأنّهم أذكياء |
Yemeklerin tadı tuzu yoktur. İnsanlarının da öyle ama çok zekiler. | Open Subtitles | الطعام تافه كذلك الناس، لكنّهم أذكياء جدًا. |
Hayır, hayır, hayır beyaz adamın kara gezegene dair korkuları üzerine koyu renk maymunlar daha güçlü ve daha iriler açık renkli olanlar daha zekiler ırkçı saçmalık. | Open Subtitles | إنه عن خوف البيض من السود الأكبر والأكثر سواداً هو الأقوى، والأنحف أذكى مجرد هراء العنصرية |
- zekiler ama onun daha zeki olması gerek. | Open Subtitles | إنها حيوانات ذكية يجدر به أن يكون أذكى منها |
Bu programlar artık insanlara karşı oynamak için fazla güçlü ve zekiler. | Open Subtitles | تلك البرامج ذكيّة للغاية وأكثر قوّة لتُبارز البشر أكثر من ذلك |
Evet, sen zekiler sınıfındaydın. | Open Subtitles | ـ أجل، لقد كنت مع كل الأولاد الأذكياء. |
Kendi çıkarlarını gözetecek kadar zekiler. | Open Subtitles | انهم اذكياء بالقدر الكافى لكى يعتنوا بمصلحتهم الشخصيه فقط |
Kardeşlerimiz gerçekten onun "thank you, India" hareketine inanmıyacak kadar zekiler. | Open Subtitles | إنّ الأخواتَ ذكيات جداً ليصدقوا كلمة " شكراً لكم" بتمثيلها الهندي |
Gerçekten çok zekiler. | Open Subtitles | بجد، إنهما ذكيان للغاية |
Bunlar uygarlığın sonu demek olan bir maceraya atılmayacak kadar zekiler. | Open Subtitles | انهم ذكيين بشروعهم في مشروع هذا يعني نهاية الحظارة |
Bence bu hep geç kalan öğrencilerin işi ve çok da zekiler. | TED | أظن أن سبب ذلك هو كون الطلاب دوماً متأخرين وأذكياء جداً. |
Abdul'un burada olup onlardı dinlemediğine seviniyorum çünkü zekiler. | Open Subtitles | أنا مسروره بأن "عبدول يستمع لكل هذا لأني أعلم بانه ذكي |
Tahminimden daha zekiler. | Open Subtitles | انهم اذكى بكثير مما توقعت |