Yere baktım ve taş zemine yer kanalları açıldığını gördüm. | TED | نظرت للأسفل ورأيت أرضية التصريف قد قطعت من حجر الأرضية. |
Yakıt zemine dökülmüş ve deniz suyuyla karışmış, sonra da giysileri ıslanmış ve bu karışım onları kötü etkilemiş. | Open Subtitles | ينسكب الوقود على الأرضية ويختلط مع مياه البحر ، ثم تتبلل ملابسهم وهذا الخليط الضار يسبب حروقا خطيرة جدا |
İşte eve döndüğüm her gece soğuk zemine uzanırdım | TED | كنت اعود كل ليلة من العمل وأستلقي على الأرضية الباردة. |
Soğuktan zemine yapışmıştı gözkapağı açık şekilde donmuş, gözler sana bakıyordu. | Open Subtitles | ملتصقة بالأرض بسبب البرد، و جفون الأعين المتجمدة مفتوحة تحدق بنا. |
Mach konisi zemine ulaştığı noktada bir hiperbol oluşturur ve ileri doğru hareket ettikçe patlama halısı denen bir iz bırakır. | TED | عندما يلتقي مخروط ماخ بالأرض فإنّه يشكّل قطعًا زائدًا، مخلفًا أثراً يعرف بسجادة الدويّ عندما تتحرّك للأمام. |
zemine havuz yapmak, bize yer kazandırdı. | Open Subtitles | وضع حوض سباحة تحت هذه الأرضية كانت فكرة عظيمة وفرت لنا مبناً آخر |
Yani bunun anlamı, koşmanın itecek bir zemine sahip olmayı gerektirmesi ve zeminin de koşucunun ayaklarını geri itmesidir. | TED | أي أن الجري يتطلب أرضية للدفع منها عند الانطلاق و تدفع هذه الأرضية أيضا في المقابل ساق العداء |
Bu zemine çok ter döktünüz, karşılığını da alacaksınız. | Open Subtitles | سكبت الكثير من العرق على هذه الأرضية. وهو سيدفع. |
Bölüm olan Tektonik Plaka ve Okyanus zemine götürecek. | Open Subtitles | الصفائح التكتونية و الطبقة الأرضية القديمة |
sabahları uyandığımda, ayağımı mermer zemine değdirmeden önce,... bir uşak ayağımın altına yumuşak terlikler uzatacak. | Open Subtitles | على الموضة عندما أستيقظ في الصباح قبل أن أضع قدمي على الأرضية الرخام .. الخادم الأول |
Kulübeden bir kilim alıp bunu zemine yaydınız. | Open Subtitles | لقد أحضرتِ سجادة من الحجرة و وضعتها على الأرضية |
Bir striptizcinin kafasını parke zemine çarpma sesi gibisi yoktur. | Open Subtitles | لاشيء يوازي اصطدام رأس متعرّية بخشب الأرضية الصلبة |
zemine beton atmayı daha yeni bitirmiştim, ve kamyonuma gidiyordum ki birden ışığı gördüm, ve neredeyse kör oluyordum, sonra şöyle dedim, "Vaay! | Open Subtitles | إنتهيت لتوي من صب الأرضية الإسمنتية الجديدة وكنت متوجها لشاحتني عندما رأيت الضوء و الذي أعماني للحظة |
Çünkü zemin boyanmaz. zemine halı yayılır. | Open Subtitles | لأنه لا يتم طلاء الأرضية عادة هذا ما أعرفه |
Bir önceki çekimde, telefona kimse cevap vermeyince... telefonu yere çarpmış... ve parçaları zemine dağılmıştı. | Open Subtitles | ،في اللقطة السابقة عندما لم يجب أحد على الهاتف قامت برطم الهاتف بالأرض الذي تحطم إلى قطع ملأت أرجاء المكان |
Kaymış, kafasını duş sapına vurmuş ve zemine düşmüş. | Open Subtitles | لقد وقع مرة واحدة حسناً، لقد انزلق، صدم رأسه بصنبور الدش ثم اصطدم بالأرض |
Aslında zemine çarptıktan sonra kafatası kafasının üstüne sıkışmış fakat sonradan bilinci yerine gelmiş. | Open Subtitles | فى الواقع رأسها هى التى أصطدمت بالأرض أولاً لان مقدمة رأسها متسخة أستعادت وعيها |
Tatlım, kutuları zemine çivileme fikri harika. | Open Subtitles | عزيزي, فكرة رائعة تثبيت الصناديق بالأرض |
zemine havuz yapmak, bize yer kazandırdı. | Open Subtitles | وفرت لنا مبناً آخر الآن (هاري)، (سام) تمتعا بوقتكما |
Bu mağaralar eriyerek buzun içinde kendi yolunu açıyor, yağmur damlalarını tavandan zemine doğdu damlayıp son bulan, eserleri yaratıyor. | TED | وهذه الكهوف تتشكّل و تذوب في الجليد، و تجعل هذه الآثار تمطر من السقف و تسقط إلى أرضية الكهف، حيث نجدها. |