| Buna memnun oldum çünkü kendisinin mükemmel bir zevki var. | Open Subtitles | وهذا اسعدنى كثيرا, لأن لديها ذوق عالى وراقى |
| Ayrıca pasta konusunda mükemmel bir zevki var ve bana bunu getirdi. | Open Subtitles | و أيضاً لديها ذوق ممتاز في الحلويات و التي أحضرت لي منها للتو. |
| Seçici bir müzik zevki var. | Open Subtitles | حسنا، لديها ذوق موسيقي إنتقائي. |
| Lyndsey'nin sıradan bir zevki var, o yüzden muhtemelen yuvarlak kesim ister. | Open Subtitles | أتعلمين لديها ذوق شائع من المحتمل دائرى |
| Ayrıca iyi birine benziyor ve edebiyat konusunda fevkalade bir zevki var. | Open Subtitles | بالإضافةِ إلى أنّها تبدو لطيفةً ولديها مذاقٌ ممتازٌ في الأدبِ. |
| Tanrım, kandının harika bir zevki var. | Open Subtitles | يا إلهي! تلك الفتاة لديها ذوق رفيع |
| Bu karım için. Harika bir zevki var. | Open Subtitles | إنها لزوجتي - لديها ذوق رفيع - |
| Küçük kızımızın müthiş bir damak zevki var. | Open Subtitles | إن ابنتنا لديها ذوق مكلف |
| Onun güzel zevki var. | Open Subtitles | - لديها ذوق جيد. |
| Millicent'ın torununun muhteşem bir zevki var. | Open Subtitles | حفيدة (ميلسنت) لديها ذوق ممتاز. |
| Penelope, annenin harika bir zevki var. | Open Subtitles | (بينيلوب) أمك لديها ذوق رفيع |
| Millicent'ın torununun pahalı bir zevki var. | Open Subtitles | حفيدة (ميلست) لديها ذوق باهظ. |
| İnsanların iğrenç bir zevki var. | Open Subtitles | للبشر مذاقٌ فظيع |