Zoey'le birlikte şehre dönecektim ama seninle gitmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | كنت سأعود إلى المدينة مع زوي لكنّي بالأحرى كثير ما أذهب معك |
Zoey'le ben gibi ağırdan mı alacaksın? | Open Subtitles | هل ستأخذها بروية مثلي مع زوي |
Zoey'le aramızdakiler çok hızlı ilerliyor ve boşanma olayı da her şeyi daha da karmaşık bir hâle sokuyor. | Open Subtitles | -الأمور مع (زوي) تجري بسرعة والطلاق يجعل كل شيء أكثر تعقداً |
Zoey'le mutluysanız bana laf düşmez. Çok özür dilerim. | Open Subtitles | إذا كنتُ سعيداً مع ( زوي ) فمن أنا لأحكم عليكما .. |
Ted'in Zoey'le ilk buluşmalarını anlattığı zamanı hatırlamamız yeterli. | Open Subtitles | إلى الوقت الذي أخبرنا فيه ( تيد ) عن ( موعده الأول مع ( زوي |
Zoey'le çıkamam. | Open Subtitles | انا لا أتسطيع أن أخرج مع زوي |
Sanıyorum, Zoey'le yapacağın konuşma epey garip olacaktır. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أنّ هذا سيحدث محادثة محرجة مع (زوي). |
Geceyi Zoey'le geçirdin, şimdi de koşa koşa Sam'le hafta sonu planı mı yapıyorsun? | Open Subtitles | لقد أمضيت الليلة مع (زوي) والان ستهرب بعطلة مع (سام)؟ |
Zoey'le arkadaşlığını yeni bitirmiş. | Open Subtitles | حسناً؟ لقد أنهى الأمور مع (زوي) للتو |
Zoey'le ilk öpüşmemiz muhteşem ve karışıktı. | Open Subtitles | قبلتي الأولى مع (زوي) كانت مدهشة ومعقدة |
Zoey'le ilk buluşmamız muhteşemdi! | Open Subtitles | ( لقد كان موعداً مذهلاً مع ( زوي |
Zoey'le harika bir şeye başlayabilirim gibi hissediyorum ama Sam'e karşı da bir şeyler hissediyorum ve ilk defa o da benden hoşlandığının işaretlerini veriyor. | Open Subtitles | أشعر أنه يمكنني البدء بعلاقة رائعة مع (زوي) ولكن من الواضح أنني أملك مشاعر تجاه (سام) وللمرة الأولى على الاطلاق أظهرت لي |
Zoey'le olan arkadaşlığımı bitirmem gerek. | Open Subtitles | عليّ إنهاء صداقتي مع (زوي) |
Hâlâ Zoey'le birlikte misin? | Open Subtitles | هل ما زلت مع (زوي)؟ |
Ee, Zoey'le konuştun mu bakalım? | Open Subtitles | هل تحدّثت مع (زوي)؟ |