"zor bir duruma" - Translation from Turkish to Arabic

    • موقف صعب
        
    • في موقف حرج
        
    • في مأزق
        
    Onu zor bir duruma sokuyoruz. İkimizin de desteğine ihtiyacı olacak. Open Subtitles حسناً ، نحن نضعه فى موقف صعب و هو بحاجه الى دعمنا
    Ama yine de, oraya gittiği için, çok zor bir duruma düşürmüş oldun onu. Open Subtitles فقد وضعها ذلك في موقف صعب عندما ذهبت هناك
    Duruma bakılırsa kovuldum gibi. Annem benim yüzümden zor bir duruma düştü. Open Subtitles يبدو أني قد طردت لأني أمي وضعت فى موقف صعب
    Dün durumu kötüleşmiş, ki bu da malesef bizi zor bir duruma sokuyor. Open Subtitles يبدو أنه أصيب بانتكاسة البارحة مما يضعنا في موقف حرج للغاية
    Seni de çok zor bir duruma sokmuş olurdum. Open Subtitles لكنت وضعتك في موقف حرج مع ذلك ليتني فعلت
    Dinle, beni burada çok zor bir duruma sokuyorsun tamam mı? Open Subtitles اسمعي انت تضعينني في مأزق حقيقي هنا ، تفهمين ؟
    Umurumda değil. Savannah bizi çok zor bir duruma düşürüyor. Open Subtitles لا أهتم إنها تضعنا جميعاً في مأزق
    Seni zor bir duruma soktum ve aynı şeyi yapmayacağımdan emin değilim. Open Subtitles ،لقد وضعتك فى موقف صعب وأنا لست متأكدة أنى لم أفعل
    Hepimizi çok zor bir duruma soktuğumu farkettim. Open Subtitles أنا أدرك أنني قد وضعت لنا جميعا في موقف صعب.
    Fransa'daki bu ayaklanma bizi zor bir duruma sokuyor. Open Subtitles "الإنتفاضة التي تحدث في "فرنسا تضعنا في موقف صعب
    Karının intihar etmesi bizi çok zor bir duruma soktu. Open Subtitles انتحار زوجتك وضعنا في موقف صعب.
    Onu zor bir duruma soktuk gibi geliyor. Open Subtitles أشعر بأننا وضعناها في موقف صعب.
    Biliyorum... Seni zor bir duruma düşürdüğümü biliyorum. Open Subtitles أعرف، أعرف أنا أضعك في موقف صعب
    Dinleyin, sizden özür dilemek istiyorum çünkü sizi zor bir duruma soktum. Open Subtitles اسمع , لقد أردت أن أعتذر لكم يا رفاق لوضعكم في موقف حرج
    Orson, lütfen. Beni çok zor bir duruma düşürüyorsun. Open Subtitles أورسون)، من فضلك، أنت تضعني) في موقف حرج جداً
    Orson, lütfen. Beni çok zor bir duruma sokuyorsun. Open Subtitles أورسون)، من فضلك، أنت تضعني) في موقف حرج جداً
    Bizi, zor bir duruma soktunuz. Open Subtitles أنتم في موقف حرج أيها الأولاد
    Şayet tüymeyi planlamıyorsan kendini çok zor bir duruma sokuyorsun demektir. Open Subtitles انك في مأزق الا في حالة انك تخطط للهرب
    Beni zor bir duruma soktun. Open Subtitles لقد وضعتني في مأزق محرج
    Adamınız Jessup bizi çok zor bir duruma sokuyor. Open Subtitles لقد وضعنا رجلك (جيسوب) في مأزق
    Onu çok zor bir duruma sokmuşsun. Open Subtitles -تركتَها في مأزق شديد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more