Okul işlerine odaklanmak zor geliyordu. | Open Subtitles | كان من الصعب علي أن أبقي عقلي مركزاً على الدراسة |
Sanırım ne hissettiğimi anlamak ona zor geliyordu. | Open Subtitles | أظنه كان من الصعب عليه فهم شعوري |
Seni o camın arkasından görmek zor geliyordu. | Open Subtitles | ... كان من الصعب عليّ رؤيتك من خلال هذا الزجاج |
İnan bana, bu bana, sana olduğundan çok daha zor geliyordu. | Open Subtitles | ثقي بي كان هذا صعباً علي أكثر مما كان صعباً عليك |
İçimde tutmak çok zor geliyordu. | Open Subtitles | لقد كان صعباً علي جداً كتمان ذلك |
Başımıza gelenlerden sonra tekrar inanmak çok zor geliyordu ama haklıydı. | Open Subtitles | {\pos(190,210)} فبعد كل ما حدث كان من الصعب الإيمان من جديد ولكنه كان محقاً |