"zor zamanlar geçiriyor" - Translation from Turkish to Arabic

• يمر بوقت صعب
• يمر بوقت عصيب
• في أوقات صعبة
• إنها تمر بوقت عصيب
• يمرون بأوقات عصيبة
• بوقت عصيب جداً
• تواجه وقتاً عصيباً

Annesi bir kadını öldürdüğü için Luke zor zamanlar geçiriyor babası onunla yeteri kadar zaman geçirmiyor diye değil.
لوك" يمر بوقت صعب لأن والدته في السجن لإرتكابها جريمة قتل وليس لأن والده لا يمضي الوقت الكافي برفقته

Güzel. Peki zor zamanlar geçiriyor olsaydı size açılır mıydı?
رائع, إن كان يمر بوقت صعب

Bir kaç haftadır çok zor zamanlar geçiriyor.
إنه يمر بوقت عصيب جداً الإسبوعين الماضيين

Son günlerde zor zamanlar geçiriyor.
. انه فقط يمر بوقت عصيب في التعامل مع المجريات الاخيرة

Felicia hasta bir kadın, Sukie ve zor zamanlar geçiriyor.
انها امرأة مريضة أعيش في أوقات صعبة ولا أعرف ماذا أفعل

O aile öldüğünden beri zor zamanlar geçiriyor.
إنها تمر بوقت عصيب منذ أن ماتت تلك العائلة

Diğer çocuklar da zor zamanlar geçiriyor.
الأولاد الأخرون يمرون بأوقات عصيبة أيضاً

Pekala, zor zamanlar geçiriyor. Sen ölseydin, ben de öyle olurdum.
إسمعي، إنّها تواجه وقتاً عصيباً مع هذا لكنتُ كذلك أيضاً، لو قتلتِ

zor zamanlar geçiriyor o.
أنه يمر بوقت صعب.

Jin Ho zor zamanlar geçiriyor sanırım...
لذا بدا أن "جين هو" كان ...يمر بوقت صعب حقاً

Biraz zor zamanlar geçiriyor ve çok fazla içiyor.
انه يمر بوقت عصيب و حسنا انه يشرب كثيرا

Robert zor zamanlar geçiriyor.
روبرت يمر بوقت عصيب

zor zamanlar geçiriyor.
إنه يمر بوقت عصيب

Apple Bilgisayarları zor zamanlar geçiriyor.
سقطت شركة "أبل" في أوقات صعبة.

Gerçekten zor zamanlar geçiriyor.
إنها تمر بوقت عصيب للغاية

Bu günlerde herkes zor zamanlar geçiriyor.
كل الناس يمرون بأوقات عصيبة هذه الأيام

Benim hoşlandığım bir yumurta var ve şu an zor zamanlar geçiriyor.
يوجد لفة بيض أنا احبه .وهو يمر الأن بوقت عصيب جداً

Bedelini kızlar ödüyor. İşte bu yüzden Em zor zamanlar geçiriyor.
لهذا (إيم ) تواجه وقتاً عصيباً