Öğrencilerinizden biri, okulunuzda zorbalığın giderek arttığını söyledi. | Open Subtitles | أحد الطلاب أخبرنا أنه يعتقد أن التنمر فى مدرستك يزداد سوءاً |
zorbalığın durdurulması, ancak bütün okulun ona karşı birlik olmasıyla gerçekleşebilir. | Open Subtitles | و لو اتحدت المدرسة فقط كلها ضده يمكن إيقاف التنمر إلى الأبد |
Ve bu güzel posterin söylediği gibi burası zorbalığın yasak olduğu bölge. | Open Subtitles | وهذا الملصق الجميل ينص بوضوح هذه منطقه خاليه من التنمر |
Bu zorbalığın en bayağı şekli olup ne insanlığın koyduğu yasalarca kabul görür ne de cennet katında bağışlanabilir. | Open Subtitles | وهذا أقسى شكل من أشكال الطغيان وهذا ضد كافة الشرائع الإنسانية ولا يمكن بأي حال من الأحوال أن تغفره السماء |
Tarif ettiğin demokrasi, zorbalığın maskelenmiş hali gibi görünüyor. | Open Subtitles | ما تصف الطغيان متنكراً في زي الديمقراطية. |
Bana çektirilen acının, zulmün ve zorbalığın intikamını almak için geri döneceğim. | Open Subtitles | - -" أنا سأعود للإنتقام كلّ الإستبداد التافه... |
Koç bildiğin üzere, ...zorbalığın her türüne karşı çıkmaya... önem veriyorum. | Open Subtitles | الآن أيها المدرب تعلم بأنني لطالما كنت جادة حول موقفي حول التنمر بأي شكل |
zorbalığın salgın hale geldiğini hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | جميعنا نعرف أن التنمر أصبح كالوباء |
zorbalığın yeni zorbalar ortaya çıkardığını duydum... | Open Subtitles | سمعته يقول أن التنمر يخلق المتنمرين |
zorbalığın kötü olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن التنمر ... |
Boston halkı onları zorbalığın çocukları olarak görmezler. | Open Subtitles | شعبُ (بوسطن) لن يراهم كـ "أبناء الطغيان"ا |
Kral Arthur. "Güç, zorbalığın acımasızlığına dönüşmesin diye doğruluğa hizmet etmeli." diyen o değil miydi? | Open Subtitles | لولا أن الملك (آرثر) حضّنا على خدمة الحقّ أما كانت ستبزغ المملكة في كنف قبضة الطغيان القاسية؟ |
Özgürlük uğruna savaşan Autobotlar ile zorbalığın hayalini kuran Decepticonlar arasındaydı. | Open Subtitles | بين (الأوتوبوتس) الذين يناضلون لأجل الحرية و (الديسّبتكون) الذين كان كل مبتغاهم هو الإستبداد |