| Bana bak sen, öldürmek için onca çaba harcadığın zorbanın öz kardeşin olduğunu daha yeni öğrenmişken, ben kendimi düşünüyorum. | Open Subtitles | أستمع لي التفكير في نفسي بينما أنت علمت الأن أن الطاغية الذي حاربت من أجل أن تقتله هو اخوك الوحيد |
| Nefret ettikleri zorbanın unvanını alırsam beni izlerler mi? | Open Subtitles | هل سيتبعوني، لو تقلدت لقب الطاغية الذي كرهوه ؟ |
| Geleceğimizi bir zorbanın eline bırakamayız. | Open Subtitles | لا يمكن أن نسمح لمستقبلنا أن تكتبه يد طاغية |
| Çocuğumu bir zorbanın egemenliğinde yetiştiremem. | Open Subtitles | لن أسمح لابني أن يتربى تحت حكم طاغية |
| Zayıf noktalarıma oynayan zorbanın teki-- | Open Subtitles | لأنك متنمر ساحة المدرسة , تختار الأضعف لـ |
| Kendi sinyalimizi, kendi gemilerimizi kontrol etmek için mi kullanıyorlar? Bir zorbanın sana, kendi kendine yumruk attırması gibi. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون إشاراتنا للتحكم في سفننا مثل متنمر يجعلك تضرب نفسك |
| Önce de söylediğim gibi bir zorbanın kölesiyim. | Open Subtitles | كما قلت لك من قبل أنا عبد لطاغية, ساحرة |
| Keith zorbanın tekiydi. | Open Subtitles | كيث) كان متنمراً) |
| - zorbanın teki olduğun için öyle demiştir! | Open Subtitles | ! لـن ترغب بـالقول لأنك مُتنمر - أنا مـاذا ؟ |
| Keşke o zorbanın canını, göğsünü kesip açmadan alabilsem. | Open Subtitles | ليتني أستطيع قبض روح الطاغية دون تمزيق أوصاله |
| Tanrının kendisi o zorbanın canını almış gibi görünecek. | Open Subtitles | سيدو كأن الرب نفسه قد قام بمعاقبة الطاغية. |
| Tanrının kendisi o zorbanın canını almış gibi görünecek. | Open Subtitles | سيدو كأن الرب نفسه قد قام بمعاقبة الطاغية. |
| Sadık vatandaşlar, zorbanın bu korkuluğunu yakıyoruz! | Open Subtitles | أيها المواطنون المؤمنون، سنحرق تلك الدمية التي تمثل الطاغية |
| O zorbanın bir ulusu esir almasına yardım ettin! | Open Subtitles | لقد ساعدت طاغية للسيطرة على البلد |
| Bir zorbanın eline düşünce de, huzur yok. | Open Subtitles | ولا سلام في يد طاغية |
| Aslına bakarsan, zorbanın tekidir de diyebiliriz. | Open Subtitles | بل في الواقع, إنه متنمر بعض الشيء |
| Oscar, satıcıdan başka bir şey olamayacak bir zorbanın teki. | Open Subtitles | "أوسكار" رجلٌ متنمر لن يكون سوى موظف مبيعات. |
| Kıskanç bir zorbanın piç ruhu bu. | Open Subtitles | إنها روح نغلة لطاغية غيور |
| Simon zorbanın tekiydi. | Open Subtitles | (سايمون) لقد كان متنمراً |
| zorbanın yaptığı yanına kâr kalamaz. | Open Subtitles | ولا يُمكن أن تدعي مُتنمر يفوز |
| Fakat tabii, sana göre, sistemimize giren her aşağılık zorbanın ayağına kapanarak güvende oluruz. | Open Subtitles | ولكن الان, بفضلك انت نحن بأمان لاننا نتذلل لكل مستبد حقير يدخل نظامنا |
| Onları seven, koruyan ve bu dünyada başlarına bir şey gelmesini istemeyen korkutucu zorbanın karşısına dikilmişler. | Open Subtitles | تواجهان، أكبر، متنمرة مخيفة التي أحبتكما وحمتكما وأرادت أن تكونا آمنين في هذا العالم |
| "zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine, | Open Subtitles | الظالمون مخطئون... . والرجل المفتخر بنفسه يهان, |