Bu meseleyi medeni bir şekilde çözmeye çalışıyorum ama sen işi zorlaştırıyorsun. | Open Subtitles | .. أحاول حقاً توضيح هذا بطريقة سهلة , لكنك تصعب هذا كثيرا |
- İşimi zorlaştırıyorsun Tommy. - Sen benim işimi zorlaştırıyorsun. O kadınlar bütün gün burada zaten. | Open Subtitles | ـ أنت تصعب الموضوع على ـ انت تعرف مالذى أتحدّث عنه |
Sana yardım edeceğime dair babana söz verdim, ama dürüst olacağım, bunu çok zorlaştırıyorsun. | Open Subtitles | لقد وعدت والدك اني سوف اساعدك لكني سوف اكون صادقة معك انت تصعبين الامر علي بشكل كبير |
Neden işleri kendin için bu kadar zorlaştırıyorsun bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أدري لماذا تصعبين الأمر على نفسك بهذا الشكل |
Denize seferimize vakit ayarlamak için arıyordum ama sen bu işi oldukça zorlaştırıyorsun. | Open Subtitles | أحاول أن أحجز رحلتي البحرية القادمة لكنك تصعّب الأمر عليّ |
Tamam, işleri kendin için daha da zorlaştırıyorsun. | Open Subtitles | اوكي ، انتِ فقط تزيدين الموقف صعوبه بالنسبه لك |
Lütfen, bana inanman lazım... Sana ikinci bir şans vermemi neden bu kadar zorlaştırıyorsun Charley? | Open Subtitles | يجب أن تصدقيني - لماذا تصعب علي أن أسامحك - |
- Ben seni kastetmiştim. Neden her zaman işleri kendin için zorlaştırıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تصعب الامور دائما على نفسك ؟ |
İşleri kendin için zorlaştırıyorsun, Matt. | Open Subtitles | أنت تصعب الامر على نفسك يا صديقي |
- Yardımımıza ihtiyacı olan birine göre, bunu cidden zorlaştırıyorsun. | Open Subtitles | -لرجل بحاجة لمساعدتنا فأنت تصعب الأمور علينا |
Kaltaklık yaparak işleri kendin için daha da zorlaştırıyorsun sadece. | Open Subtitles | أنتِ فقط تصعبين الأمر على نفسك بأن تكوني عاهرة مرة أخرى! |
Oh tanrım Natasha. Buna bir son vermek zorundasın. İşimi zorlaştırıyorsun. | Open Subtitles | يا إلهى "نتاشا",يجب أن تتوقفى عن فعل ذلك ,فأنت تصعبين الأمر على |
İşleri kendin için neden zorlaştırıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تصعبين الحياه علي نفسكِ؟ |
Neden işimi zorlaştırıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تصعبين الامور؟ |
- Ne yardımı? Daha zorlaştırıyorsun. | Open Subtitles | أنت تصعّب عليّ المهمة ، إرفعها |
- Seni güvende tutmamı zorlaştırıyorsun. | Open Subtitles | أنت تصعّب علي أمر إبقائك في أمان. |
Sayende bazı lüksleri yaşamamı gerçekten zorlaştırıyorsun. | Open Subtitles | -أتعلمين, أنتي تزيدين الأمر صعوبه -كي أعيش من خلالكِ |
Her zaman işleri zorlaştırıyorsun. | Open Subtitles | أنه يعقد الامر دائماً |
Keşke, ama benim için fazlasıyla zorlaştırıyorsun bunu. | Open Subtitles | أتمنى هذا أيضاً, لكنكِ تجعلين من الأمر صعباً جداً علي |
Hayat sana bunu sunarken, neden işleri zorlaştırıyorsun? | Open Subtitles | لمَ تُصعّب الأمور بينما تقدم لك الحياة هذا؟ |
Onu sen zorlaştırıyorsun. | Open Subtitles | تَجْعلُه بشدّة. |