2011'de Nijerya'da kardeşimin öğretmenlik yaptığı bir üniversitede birisi ofisine zorla girdi. | TED | في عام 2011، اقتحم شخص ما مكتب أختي في الجامعة بنيجيريا، حيث كانت تلقي دروسًا. |
Evime zorla girdi, parmak izimin olduğu mutfak bıçaklarımdan birini aldı, ve onu öldürdü. | Open Subtitles | وانه كان قد اقتحم منزلي واخذ أحد سكاكيني من المطبخ والتي تحمل بصماتي وقتلها بها |
Birisi zorla girdi ikisini de öldürdü. | Open Subtitles | لقد اقتحم أحد الأشخاص المكان، وقتل كلاهما. |
Ne eğer onun hayatından 25 yıl alırsan sadece kafayı buldu ve komşusunun evine zorla girdi diye? | Open Subtitles | فقط لأنه وجد في حالة سكر و إقتحم منزل أحد الجيران ؟ |
Bir gün, biri odasına zorla girdi. | Open Subtitles | يوماً ما , أحدهم إقتحم غرفة مهجعها |
Birileri hırsızlık için evine zorla girdi. | Open Subtitles | بعض الرجال قامو باقتحام منزله للسرقة |
Kaçıyordu, içeri zorla girdi, seni bıçakladı ve sen de onu vurdun. | Open Subtitles | لقد كانت هاربة واقتحمت المنزل، طعنتك وأنت قتلتيها بالرصاص. |
Amına koduğum geri döndü Ray. Bu sefer evimize zorla girdi. | Open Subtitles | لقد عاد ذلك الوغد اقتحم المنزل في هذه المرة |
Bir adam evime zorla girdi ve beni karımın önünde öldürmeye kalkıştı. | Open Subtitles | أحدهم اقتحم منزلي وحاول قتلي أمام زوجتي. |
Evimize zorla girdi ve babana saldırdı ben de onu kafasından vurdum. | Open Subtitles | اقتحم منزِلنا وهاجم أباكِ وأنا أطلقت النار عليه |
Eve zorla girdi, ...sinirliydi, gözü dönmüştü. | Open Subtitles | لقد اقتحم المنزل، كان غاضباً ومجنوناً. |
Hiçbir şey! Çünkü biri Littlegreen Evi'ne zorla girdi bile. - Öyle mi? | Open Subtitles | هناك من اقتحم البيت الاخضر مساء امس |
Keşin teki kafayı sıyırıp evimize zorla girdi. | Open Subtitles | أحد مدمني الميثامفيتامين اقتحم منزلنا |
Biri bir şey aradığı için buraya zorla girdi. | Open Subtitles | شخص ما اقتحم هنا يبحث عن شئ ما |
zorla girdi. Tecavüz etmeye çalıştı. | Open Subtitles | اقتحم هنا و حاول اغتصابي |
Eve zorla girdi ve onları yataklarında uyurken buldu. | Open Subtitles | إقتحم المنزل ووجدهم نائمين. |
Buraya zorla girdi ve bizi öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | لقد إقتحم المكان وحاول أن يقتلنا -روجر)! |
Quentin, adi herif evimize zorla girdi. | Open Subtitles | "كوينتين" ، هذا الوغد إقتحم منزلنا. |
Francisco Francis, Inagua'nın şubesine zorla girdi. | Open Subtitles | قام (فرانشيسكو فرانسيس) باقتحام مكتب الـ "اينجوا". |
Kaçıyordu, içeri zorla girdi, seni bıçakladı ve sen de onu vurdun. | Open Subtitles | لقد كانت هاربة واقتحمت المنزل، طعنتك وأنت قتلتيها بالرصاص. |
- Buraya zorla girdi. | Open Subtitles | لقد إقتحمت المكان |
Evime zorla girdi. | Open Subtitles | لقد أقتحم منزلي. |
Çünkü bugün erken saatlerde, buraya yakın bir yerde, bir hırsız, amcamın en saygı gösterilen tapınağına zorla girdi ve bunu çalıp kaçmaya çalıştı. | Open Subtitles | لأن في وقت سابق من هذا اليوم، لَيسَ بعيدَ مِنْ هنا، أي لصّ إقتحمَ أكثر معبدِ عمِّي المحترمِ ومُجرّب للهُرُوب بهذه. |