"zorlayıcı" - Translation from Turkish to Arabic

    • تحدي
        
    • تحدياً
        
    • صارمة
        
    • مقنعة
        
    • تحديًا
        
    • قاهرة
        
    Ancak Einstein'ın zamanın gizemi için çözümü daha da zorlayıcı delice bir fikire yol açıyor. Open Subtitles عن الزمن في الأرض بالنسبة للناس لكن حل إنشتاين لغموض الزمان يفتح حتى غموض و تحدي أكبر
    Şey, bu çok zorlayıcı bir soru çünkü ikiniz de aşırı yakışıklı adamlarsınız. Open Subtitles هذا سؤال تحدي لأن كليكما رجلان وسيمان جداً
    Fakat atmosferin ötesindeki astronomik kaynaklara bakmak isteyen gökbilimciler için nispeten zorlayıcı. TED و لكنه يشكل تحدياً نسبياً للفلكيين الذين يودون النظر عبر الجو للمصادر الفلكية
    Tonga, kambur balinaları ile ünlüdür ancak burada bile, onları bulmak ve çekim yapmak oldukça zorlayıcı olabilir. Open Subtitles تونجا مألوفةٌ لحيتان حدباء الظهر، لكن حتّى هنا، إيجاد وتصوير حيتانٍ في محيط مفتوح سيُمثل تحدياً.
    zorlayıcı seçimler ve sorumluluk olmadan başka birisi bütün kararları sizin yerinize verse. Open Subtitles شخصٌ آخر يصنع جميع القرارات لكِ لا خيارات صارمة ولا مسئوليات
    Bay Ettinger, Mo Shellshocker'ın şüpheliliğini düşünerek zorlayıcı bir dava ortaya çıkarıyor. Open Subtitles السيد إيتنغر قدم حجة مقنعة فيما يتعلق بمو شيلشوكر بجدوى الإشتباه فيه
    Evet, mahkûmlar için bir hikâye seçme, okuma ve kaydetme süreci çok zorlayıcı olabilir. TED حسنًا، عملية اختيار القصص وسردها وتسجيلها من الممكن أن تصبح تحديًا للسجناء.
    Bir tanığı itiraf ettirmek, bir avukat için en zorlayıcı ama eğlenceli bölümlerden biridir. Open Subtitles جعل الشاهد يعترف هو ربما اكثر تحدي في مراحل كونك محامي
    Her türlü yakınlık benim için zorlayıcı olmuştur ama onun önemini göstermek istiyorum. Open Subtitles المودة بكل اشكالها كانت تحدي بالنسبة لي، ولكني اريد ان اريها مدى اهميتها لي،
    Daha zorlayıcı birşeyler yapmak istediğini biliyorum. Open Subtitles وأنا أعلم أنك متحمسة لفعل شيء يكون أكثر تحدي
    kitap önündeyken, bana bir iyilik yap, yılı 1900lerin dışında bir yıla çevir, 1800lere ya da 2000lerin ilerisine doğru -- bu benim için çok daha zorlayıcı olacak. TED طالما أن الكتاب هو أمامك قدم لي معروفاً، أقلب إلى ما بعد سنة 1900 حتى لو لعام 1800، أو بنطاق عام 2000 – هذا سيكون تحدي أكبر لي.
    Annen çok özel biriydi. Benim için oldukça zorlayıcı olacak. Open Subtitles فأمكِ كانت مميزة جداً وسيمثل ذلك تحدياً كبيراً لي
    Bu tür uzun görevlerden sonra dünyaya dönmek zorlayıcı olabiliyor. Open Subtitles يمكن لمعاودة الدخول أنْ تمثل تحدياً بعد هذا النوع من المهمات الطويلة
    Bu kadar basit ve zararsız bir şey hepimiz için zorlayıcı oluyor kritik altyapı sistemimiz hakkında cevap verme zorunluluğunu idare etmesi. Open Subtitles شئ بسيط وغير ضار مثل هذا أصبح تحدياً لنا جميعاً للحفاظ علي بنيتنا التحتية الحساسة
    İnsan zihni, bence, oldukça farklı bir şey yapıyor ve bence, asıl zorlayıcı olan şey, insan zihninin yapısal, basamaklı doğası. TED أما العقل البشري، فأعتقد، أنه يقوم بأمر مختلف تماماً، وأعتقد أن ذلك بفضل المعرفة البشرية ذات الطبيعة التراتبية التي تشكل حتى الآن تحدياً حقيقياً لنا.
    zorlayıcı seçimler ve sorumluluk olmadan başka birisi bütün kararları sizin yerinize verse. Open Subtitles شخصٌ آخر يصنع جميع القرارات لكِ لا خيارات صارمة ولا مسئوليات
    zorlayıcı tedbirler almak istemiyorum ama seni uyarıyorum, beni dinlemezsen... Open Subtitles أنا لا أتمنى إستخدام إجراءات صارمة و لكن لو لم تسمع, فأنا أحذرك... أنت تنذرنى؟
    Bu iyi amaçlar için de zorlayıcı yönlerde kullanılabilir. TED التقدم قوي ويمكن أيضا أن تستخدم بطرق مقنعة جدا من أجل الخير
    Bu değerin 350 olması gerektiğine dair zorlayıcı sebepler var. TED الآن هناك أدلة قاهرة/ مقنعة إنه حقاً بحاجة لأن يكون 350.
    Onlarla teknoloji faktörünü işe dahil etmek için sanatçı ve yaratıcı kişilerle ve pazarlama uzmanlarıyla çalışıyoruz ki bu yüzden birlikte çalışan daha sağlam ve zorlayıcı aşırılığa sahip olabiliyoruz. TED ونعمل معهم لجذب القطاع التقني إلى المائدة، مع الفنانين والمبدعين وخبراء التسويق، ليصبح لدينا شبكة أقوى وأكثر تحديًا للتطرف يعملون معًا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more