"zorlayamaz" - Translation from Turkish to Arabic

    • إجبار
        
    • يجبرني
        
    • تُجبرَ
        
    • اجبارك
        
    • إجبارهم
        
    • يجبرها
        
    • إجبارك
        
    Bir İngiliz subayı bir İskoç'u işlenmiş bir suçun kanıtı olmadığı sürece zorlayamaz. Open Subtitles ضابط إنجليزي لا يمكن إجبار شخص اسكتلندي ما لم يكن هناك دليل على جريمة قد ارتكبت
    Öyle olsa bile bir İskoç vatandaşını toprak sahibinin izni olmadan klan topraklarından çıkmaya zorlayamaz. Open Subtitles وحتى مع ذلك، لا يمكن إجبار مواطن اسكتلندي من أراضي عشيرة دون إذن من الحاكم المعني
    Kalmam için zorlayabilir ama sevmem için zorlayamaz. Open Subtitles حسنٌ، يمكنه أن يجبرني على البقاء ولكن لا يمكنه إجباري على حبّ العمل
    Ben kendim olmaya lanetlenmişim kimse beni istemediğim birşeyi yapmama zorlayamaz. Open Subtitles ... دائماًكنتمتأكداً ... مننفسي... ومن أن أحداً لن يجبرني ...
    Hiçbir kodaman isteklerine zorlayamaz Open Subtitles لا طلقةَ كبيرةَ يُمْكِنُ أَنْ تُجبرَ رغباتَه
    Ancak, Bay Stamphill sizi kendinize karşı tanıklık yapmanıza zorlayamaz. Open Subtitles وانت تجيب عن هذا السؤال .. وبالرغم من هذا ، السيد ستامفيل لا يستطيع اجبارك على الشهاده ضد نفسك
    Artık Romero onu zorlayamaz. Open Subtitles ومن المستحيل أن يجبرها (روميرو) على ذلك الآن
    Kimse seni birisiyle yatmaya zorlayamaz. Open Subtitles لا أحد يستطيع إجبارك على البقاء مع أي أحد
    Yarılmış omurga bel kemiği olan bir adam nasıl kendisini yürümeye zorlayamazsa, o da kendisini doğru şeyi yapmaya zorlayamaz. Open Subtitles إنّه لا يستطيِع إجبار نفسه على فعل الشيء الصحيِح مثل الرجُل الذي لديه قطع في العمود الفقري ويجبر نفسُه على المشي.
    Birini yedi güvenlik seviyesinden geçebilecek kadar zorlayamaz. Open Subtitles لا يمكنه إجبار أحد خلال 7 درجات حماية
    -Iris'i geri almaya zorlayamaz mıyız? Open Subtitles -ألا يمكننا إجبار "آيريس" على إبطالها؟
    Gitmeyeceğim. Kimse beni buna zorlayamaz. Open Subtitles لن أذهب ولا أحد يمكنه أن يجبرني
    Ne yazık ki beni tanıklık için zorlayamaz. Open Subtitles لسوء الحظ، لا يمكنه أن يجبرني لأشهد
    Hiçbir kodaman isteklerine zorlayamaz Open Subtitles لا طلقةَ كبيرةَ يُمْكِنُ أَنْ تُجبرَ رغباتَه
    - Jake, burada kalman için seni zorlayamaz. Open Subtitles جيك .. انها لا تستطيع اجبارك على البقاء هنا انها لم تطلب ذلك ..
    Hiç kimse onu zorlayamaz. Open Subtitles لن يجبرها أحد.
    İstemiyorsan kimse seni organ bağışlamaya zorlayamaz değil mi? Open Subtitles لا أحد يستطيع إجبارك على منحها لو لم ترغبي بذلك , أيستطيون ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more