"zorluklarla" - Translation from Turkish to Arabic

    • التحديات
        
    • تحديات
        
    • الصعوبات
        
    • صعوبات
        
    • الصعاب
        
    • الذين يواجهون
        
    • بصعوبات
        
    Fakat bu olanlara rağmen, bazı büyük zorluklarla yüz yüze geldik. TED ولكن على الرغم من كل هذا الزخم نواجه بعض التحديات الضخمة.
    Bu zorluklarla, sorunlarla, acılarla baş edecek yollar bulmalıyız. TED علينا أن نجد طرقاً نتبنّى فيها تلك التحديات ، نتبنى هذه المشكلات ، والمعاناة،
    Verdiğim konferanslarda bana sorulan sorular çoğunlukla nelerle mücadele ettiğim, hangi zorluklarla karşılaştığım ve pişmanlıklarım hakkında olur. TED في كثير من الأحيان أجول حول العالم للحديث فيسألني الناس أسئلة حول التحديات وحول لحظاتي المميزة وما أتأسف عليه
    Vücutlarımız da hayatta yeni zorluklarla karşılaşır ve herbiriyle uğraşmak için çalışırız. Open Subtitles أجسامنا أيضا تواجه تحديات مختلفة في الحياة وقد خُلقْنا لنتَكيَفَ معَهَا ونتَحَمَّلها،
    Etraflarındaki buz dünyası eridiğinde bazı kutup hayvanları büyük zorluklarla karşılaşacak. Open Subtitles ستواجه بعض حيوانات القطب تحديات عظيمة عندما يتبدد العالم الجليدي حولهم
    Zatı alinizin,güçlerimizin şuanda ne büyük zorluklarla.. ..uğraştığının bilincinde olmadığı aşikar. Open Subtitles حضرة الوزير ، يبدوا أنك لا تتفهم مدى الصعوبات
    Bu noktaya ulaştığımızda başka zorluklarla karşılaştık, hem mühendislik hem de kullanılabilirlik açısından, çünkü pratikte kullanılabilirliğinden emin olmalıydık. TED وعندما وصلنا لهذه المرحلة، واجهتنا صعوبات أخرى، من منظورين هندسي واستخدامي، لنتأكد من أننا قادرين على جعلها مستخدمة عملياً.
    Önemli olan ve kutlayacağımız şey ise bu krizi nasıl aştığımız zorluklarla nasıl mücadele ettiğimiz ve neslimizi nasıl devam ettirdiğimizdir. Open Subtitles لكن المهم، ما يهمنا هو كيفية النجاة من الكارثة كيف نثابر ضد الصعاب
    Çocukların zorluklarla ve sorunlarla nasıl başa çıktıklarını görmek istedim. Bunun için, 10 yaşındaki çocuklara onların çözebilmeleri için biraz daha zor olan sorular verdim. TED أردت أن أرى كيف يتعامل الاطفال مع التحديات و المصاعب، لذا اعطيت أطفال بعمر عشر سنين مشاكل كانت صعبة عليهم قليلا.
    Bu zorluklarla evrensel ölçüde ve sistematik yolla zorluklarla yüzleşmeye ihtiyacımız var. TED يجب أن نواجه تلك التحديات. على نطاق عالمي وبطريقة منهجية.
    zorluklarla alakalı olarak dürüstçe konuşabiliyoruz, çok geç olana kadar her şey yolunda rolü yapmıyoruz. TED يمكننا التحدث عن التحديات والمشاكل بطريقة مفتوحة، بدلًا من تظاهر الجميع بأنهم بخير حتى يفوت الأوان.
    Mahari ofisimden çıkarken, bana bahsettiği zorluklarla mücadele etmesi için daha özel bir şeye ihtiyacı olabileceğinden endişelendim. TED لذا عندما كان مهاري يغادر مكتبي، قلقت من أنه قد يحتاج إلى أمر أكثر تحديدا لمكافحة التحديات التي أشار إليها
    Böcekler sayısız zorluklarla karşılaşır. Open Subtitles الحشرات عُرضة لعدد لا يُحصى من التحديات.
    Önceki zihinsel zorluklarla mücadele edebilmem için onları gençleştirmem gerekiyor. Open Subtitles وعليّ أن أجدّدها لكي أكون في مستوى التحديات الفكرية التي تنتظرني
    Sitenin kendisini kurmak aslında kolaydı fakat bütün içeriği siteye yerleştirme konusunda ekibimiz zorluklarla karşılaştı. TED كان الموقع نفسه سهلا بما يكفي لبنائه، ولكن الفريق كان يواجه تحديات كيف يملؤون المحتوى بأكمله.
    ve zorluklarla etkili bir şekilde baş edemeyen siyaset ve demokrasiye neden olur. Çünkü modern yeni hareketlere ilham olan nedenler çok önemli. TED وبدون تحديات فعالة، لا تستقيم السياسة والديمقراطية لأن القضايا التى ألهمت تلك الحركات الحديثة فى غاية الأهمية.
    Kız kardeşim neredeyse ölümcül olan kemoterapinin üstesinden gelseydi, hâlen başka zorluklarla yüz yüze gelebilirdi. TED إذا إستطاعت أختي النجاة من خلال العلاج الكيماوي شبه القاتل، فإنها ما تزال تواجه تحديات أخرى.
    Bu eşitsizliğe dikkat çekmek ayrıca iklim değişikliği ile birlikte kadınların tarımda yaşadıkları zorluklarla başa çıkmalarına da yardımcı olabilir. TED ‫على مواجهة تحديات زراعة الأغذية مع‬ ‫تغير المناخ.‬ ‫هناك قوة الحياة في الزراعة.‬
    Farklı bir makina kullandık, başka zorluklarla karşılaştık, doğru olanı yapmak yıllarımızı aldı. TED قمنا باستخدام آلة مختلفة، وكان هناك تحديات أخرى، واستغرقت سنوات لتصحيحها،
    Acil durum süreci boyunca zorluklarla karşılaşılacaktır. Open Subtitles الصعوبات سيتم التعايش معها خلال فترة حالة الطوارئ
    En vahşi alanlarda bile kurtlar zorluklarla karşılaşır. Open Subtitles حتى في الأماكن البرّيّة، تواجه الذئاب صعوبات.
    Tehlike ve zorluklarla karşılaştığında kime güvenirsin? Open Subtitles في كل المخاطر و الصعاب في من تضع ثقتك؟
    Neden bu zorluklarla yüzleşen çocuklara destek sağlamıyoruz? TED لماذا لا نقدم الدعم للأولاد الصغار الذين يواجهون هذه التحديات؟
    Uzun zamanlar önce değil ama bir zamanlar bir takım zorluklarla dünyaya gelen çocukları mahcup edici olarak nitelendirmişler. Open Subtitles كان هناك وقت، ليس ببعيد عندما يعتبر الأطفال الذين ولدوا بصعوبات معينة أمرا محرجا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more