Neden yumruk yemek zorunda kaldığımı hâlâ anlamıyorum gerçi. | Open Subtitles | لازلتُ لا اعلم لما توجب علي ان اتلقى اللكمة. |
Neden yumruk yemek zorunda kaldığımı hâlâ anlamıyorum gerçi. | Open Subtitles | لازلتُ لا اعلم لما توجب علي ان اتلقى اللكمة. |
Bir de bunları aşağı doğru tutmak zorunda kaldığımı düşünsene! | Open Subtitles | تخيلي عندما اضعها متجهة إلى الأسفل |
Bir de bunları aşağı doğru tutmak zorunda kaldığımı düşünsene! | Open Subtitles | تخيلي عندما اضعها متجهة إلى الأسفل |
Senden ayrılmamak için neler yapmak zorunda kaldığımı bilmiyorsun. | Open Subtitles | وانت لا تعلم ما اضطررت الى فعله لأحافظ عليك |
Eve gidip hamile karıma, ağabeyi beni öldüremeden onu öldürmek zorunda kaldığımı söylemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن موطن لزوجتي الحامل لها اضطررت الى قتل شقيقها قبل أن يتمكن من قتلي. |
Olur da geri dönerse ve yaptığım şeyi neden yapmak zorunda kaldığımı anlamazsa o zaman sorumluluğu üstlenirim. | Open Subtitles | وإن... إن عاد ولم يتفهم ما اضطررتُ أن أفعله... حسنٌ، حينها الذنب ذنبي |
Olur da geri dönerse ve yaptığım şeyi neden yapmak zorunda kaldığımı anlamazsa o zaman sorumluluğu üstlenirim. | Open Subtitles | وإن... إن عاد ولم يتفهم ما اضطررتُ أن أفعله... حسنٌ، حينها الذنب ذنبي |
Elbette, sana yemek yedirebilmek için, seni kaç kez bu şeylerden uzak tutmak zorunda kaldığımı sayamam. | Open Subtitles | طبعا أنا فعلت. لا أستطيع عد مرات عديدة اضطررت الى سحب كنت بعيدا عن هذا الشيء فقط لتحصل على تناول الطعام. |