"zorunda mıydın" - Translation from Turkish to Arabic

    • هل كان عليك
        
    • كان عليك أن
        
    • هل كان يجب
        
    • أكان عليك أن
        
    • أكان يجب أن
        
    • هل عليك أن
        
    • هل كان عليكِ
        
    • كان يجب عليك
        
    • كان عليك ان
        
    • هل كان لزماً أن
        
    • هل كان يتوجب عليك
        
    • هل عليك ان
        
    • هل كنت مضطرا
        
    • هل كنتي مضطرة
        
    • هل كان ينبغي
        
    Yolda karşıma çıkmak zorunda mıydın, dostum? Open Subtitles اوه، هل كان عليك أن تكون على الطريق، يا صاح؟
    - Ona bu kadar sert davranmak zorunda mıydın? Open Subtitles هل كان عليك أن تكون جلفا جدا معه؟ لقد كانت قنبلة.
    Hyde, ağaca bu kadar yakınken ismini... kara yazmak zorunda mıydın? Open Subtitles هايد هل كان يجب عليك انت تكتب اسمك على الثلج قريب جدا من الشجره التي نقطعها؟
    - En berbat olanını almak zorunda mıydın? Open Subtitles أكان عليك أن تحصلي على أقبح واحدة لديهم؟
    Anne, bütün o sümüklerden uçmak zorunda mıydın? Open Subtitles أمي ، أكان يجب أن تطيري عبر كل هذا المخاط؟
    Botumu bu hale getirmek zorunda mıydın? Open Subtitles هل عليك أن تلطّخ قاربي بالدّماء؟
    Hadi ama herkesle evlenebilirdin ama gidip bir polisle nişanlanmak zorunda mıydın? Open Subtitles بالله عليكِ، يمكنكِ أن تتزوجين أيّ أحد تريدينه، هل كان عليكِ أن تخطبين شرطياً؟
    Parlak tarafı üste koymak zorunda mıydın? Open Subtitles هل كان عليك أن تجعل الجانب اللامع بالأعلى ؟
    Böyle aptal bir yere getirmek zorunda mıydın beni? Open Subtitles يا إلهي، هل كان عليك أن تصطحبني إلى مكان سيء؟
    Tanrı aşkına dostum, bunu yapmak zorunda mıydın? Open Subtitles بحق المسيح يا رجل هل كان عليك أن تفعلها
    Kız arkadaşını varoşta öldürmek zorunda mıydın? Open Subtitles هل كان عليك قتل حبيبتك في حيّ الأقليات؟
    Ona bunu yaptırmak zorunda mıydın? Open Subtitles هل كان يجب عليكِ أن تجعليها تنسخ ملفات كل المبيعات؟
    Bu kadar büyük bisiklet almak zorunda mıydın? Open Subtitles ربّاه، أكان عليك أن تُحضر أكبر الدّرّاجات؟
    Karımın önünde beni ele vermek zorunda mıydın? Open Subtitles أكان يجب أن تكشفني أمام زوجتي ؟
    Yüzüme vurmak zorunda mıydın? Open Subtitles هل عليك أن تقول لى فى وجهى ؟
    Bu şekilde yapmak zorunda mıydın? Open Subtitles هل كان عليكِ أن تفعلي هذا؟
    - Ona bu kadar sert vurmak zorunda mıydın? Open Subtitles هل كان عليك ان تضربه بتلك القوة ؟
    Bavulumu da değiştirmek zorunda mıydın? Open Subtitles هل كان لزماً أن تبدّلي حقائب سفري أيضاً ؟
    Ama ikimizi birden yıkmak zorunda mıydın? Open Subtitles لكن هل كان يتوجب عليك ان توقف كلانا ؟
    Bir şey soracağım. Carol'un lezbiyen hayat arkadaşı demek zorunda mıydın? Open Subtitles دعيني اسألك هل عليك ان تكوني رفيقة كارول الشاذة؟
    Şu lanet kuşu da yanına almak zorunda mıydın? Open Subtitles هل كنت مضطرا حقا لجلب هذا العصفور اللعين؟
    Beni almak zorunda mıydın? Open Subtitles هل كنتي مضطرة لأخذي؟
    Dostum, hamile bırakmak zorunda mıydın? Open Subtitles يا رجل ، هل كان ينبغي عليك أن تجعلها حاملاً؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more