Çok büyük. Onun denekleri için 15 buçuk saniye ortalama süredir. | TED | للمتابعين في تجربته هناك أنا أحب هذه . سوف أنهي بهذه |
Birkaç ay içerisinde, iki buçuk milyon daha fazla kız okula gidiyordu. | TED | فبعدة أشهر .. كان هناك نصف مليون فتاة في المدارس في أفغانستان |
Ve işte bu konuşma için olan özel görevim: Bu odadaki her bir insanın yaşam süresini yedi buçuk dakika artırmaya çalışacağım. | TED | لذا سأقدم لكم مهمتي الخاصة لهذا الحديث: سأحاول أن أزيد من العمر الإفتراضي لكل شخص موجود في هذه القاعة بسبع دقائق ونصف |
Daha önce söz verdiğim yedi buçuk dakikayı kazanacağınız yer işte burası. | TED | وهنا ستكسبون السبع دقائق ونصف الإضافية على حياتكم والتي وعدتكم بها سابقاً |
Güzel sanatlar eğitimim hayatımın en iyi dokuz buçuk yılıydı. | TED | درجتي في الفنون كانت أفضل 9 سنوات ونصف في حياتي |
Bu dört farklı adımdan oluşan işleme karşı yazmak, dokunmak, yazmak ve bunları bir harekette yapmak, ya da bir buçuk nasıl sayarsanız. | TED | تلك اربعة خطوات مقابل ان نطبع ثم نلمس ثم نطبع وفعل هذا كله في خطوة واحدة او خطوة ونصف اعتمادا علي طريقة حسابك |
Bir buçuk yıl sonra oğlu yine de kanserden öldü. | TED | ولكن وبعد عام ونصف توفّي ولدها من جراء مرض السرطان. |
Bu oldukça kapsamlı bir süreç; dört buçuk sene sürdü. | TED | كانت نتاج عمل جماعي: اخذ منا قرابة الاربع سنوات والنصف. |
Şimdiye kadar, üç buçuk milyondan fazla insan oyunu oynadı. | TED | حتى الآن، لعب أكثر من 3.5 مليون شخص هذه اللعبة. |
Bu 10 üzeri 16 demek. Ve bir buçuk megawatt güç harcıyor. | TED | هذا يمثل 10 قوة 16. كما أنها تستهلك ميجاوات ونصف من الكهرباء |
Emeklilik listesindeki her şeyi yapmak bir buçuk hafta kadar sürecek. | TED | وسوف يستغرق الأمر أسبوع ونصف ليقوم بكل الأشياء في قائمة التقاعد. |
İki buçuk sene boyunca, mahkeme salonlarında masumiyetimi ispatlamak için savaştım. | TED | وخلال عامين ونصف، من الوجود داخل وخارج المحاكم، ساعية لإثبات براءتي. |
Başlayalı iki buçuk, üç ay oldu ve gerçekten çok eğlenceli gidiyor. | TED | بدأنا منذ شهرين و نصف أو ثلاثة أشهر, و الأمر ممتع حقا. |
Sonra, başınızın çaresine bakacaksınız çünkü salgın 1 buçuk - 2 yıl sürecek. | TED | و بعدها فأنت وحدك، لأن هذا الوباء سيستمر من 18 إلى 24 شهر. |
Eğer kahve isterseniz ödemeniz gerekecek. Fiyatı da iki buçuk avro. | TED | إذا أردت القهوة يتوجب عليك الدفع بنفسك. وتكلف 2 ونصف يورو. |
Biraz önce altı buçuk günlük doz uyku hapı aldım. | TED | أنا بلعتها توا تعادل ستة أيام ونصف من الحبوب المنومة. |
Daha yeni çocuk doğurdun Scarlett bir daha asla 45 buçuk olamazsın. | Open Subtitles | لقد أنجبتِ يا سيدة سكارليت ولن تعودي أبداً إلى 18.5 بوصة أبداً |
Bu akşam, uyuşturucu almadan bir buçuk bira içtin ve zilzurna sarhoş oldun. | Open Subtitles | ،أما اليوم كأس ونصف من البيرة بدون مهدّئات وتكاد تحلّق عاليًا من البهجة |
Seni Jack Dempsey'nin oradan bir buçuk saat sonra alacaklar. | Open Subtitles | سيقلونك من أمام حانة جاك ديمبسى بعد ساعة و نصف |
Çünkü Duggan, 8 kasım 1931'de iki buçuk yaşında ölmüş. | Open Subtitles | دوجان مات بعمر السنتين و نصف في 8 نوفمبر 1931. |