"آخرى في" - Traduction Arabe en Turc

• diğer
• başka bir

Bununla birlikte, Sharingan ve diğer jutsuları aynı anda kullanmak..
على أية حال، إستعمال شارينقان و تقنية آخرى في نفس الوقت

Dans ederken günün diğer anlarından daha çok kendim gibi hissediyorum.
أكنّ على طبيعتي عندما أرقص، أكثر من أي فترة آخرى في اليوم.

Dans ederken günün diğer anlarından daha çok kendim gibi hissediyorum.
أُكنّ على طبيعتي عندما أرقص، أكثر من أي فترة آخرى في اليوم.

- başka bir iş mi bulayım başka bir üniversitede mi çalışayım?
هل تريدين مني أن أعثر على وظيفة تدريس آخرى في كلية مختلفة؟

Ama o, başka bir odada başka bir sohbet olur.
ولكن ستكون تلك محادثة آخرى في غرفة مختلفة

Şimdi de bize göstereceği başka bir vakası var.
والآن لديه حالة آخرى في مراحلها .النهائية ليظهرها

Girişimin diğer çalışanları ile bu deneyin detaylarını asla tartışmayın.
و تذكر، لا تناقش طبيعة هذه التجارب مع أعضاء آخرى في المبادرة

Gördüğünüz gibi, New York hayatımızın çok önemli bir parçası neredeyse hikayemizdeki diğer karakter gibi.
نيويورك جزء مهم جداً من حياتنا انها تقريباً كشخصية آخرى في قصتنا

Homo heidelbergensis, bir diğer ani beyin hacmi büyümesiyle,
إنسان هايدلبيرغ، مصحوبا بزيادة سريعة آخرى في حجم الدماغ،

diğer diyarlara din yayıcı olarak seyahat ettim.
لقد سافرتُ لأراضٍ آخرى في مهمات تبشيرية

Misyoner olarak diğer topraklara seyahet ettim.
لقد سافرتُ لأراضٍ آخرى في مهمات تبشيرية

- Ve odalarda diğer bazı şeyler. - Neler?
ـ وأشياء آخرى في الغرف ـ أشياء آخرى؟

Sevdiğim kadının uçaktan atıldığını başka bir uçağın da havada ona çarptığını seyretmiştim.
شاهدت المرأة التي احببتها ترمى من الطائرة وتصطدم بطائرة آخرى في الجو

Alınmayın Rahip ama şu an hayatımda başka bir ruh için yer açmaya ihtiyacım yok.
بدون إهانة، أيها القس، ولكن لستُ بحاجة إلى روح آخرى في حياتي الآن

Onu başka bir köylü topluluğuna gönderseniz başka bir bölgede, sanırım kabul edecektir.
إذا أرسلته إلى جالية آخرى... في أبرشية آخرى، سيخضع لأوامرك.

Çantamda başka bir t-shirtim var.
أعني، لدي قمصان آخرى في حقيبتي.

California'da başka bir kadınla sarhoş araba kullandığın için tutuklandığında söylemişti.
عندما أعتقل بتهمة قيادة السيارة في "كاليفورنيا" تحت تأثير الكحول، مع امرأة آخرى في سيارته.