O bilgileri istiyordu ve başka birinin eline geçmesine izin vermezdi. | Open Subtitles | هو أراده ، ولم يكن ليترك أي أحد آخر غيره يملكه |
Söyle ona biz başka birşey yapacağız. | Open Subtitles | اخبريه.. نحن سنقدم واحد آخر غيره فلينتقل.. |
Bu iş kanla çözülecek. başka yolu yok. | Open Subtitles | سينتهي هذا القتال بإراقة الدماء ما من سبيل آخر غيره |
İyi bir evlilikte mesele şudur, korkunç hatalar yapılsa bile, hayatınızı başka biriyle geçirmeyi düşünemezsiniz. | Open Subtitles | الأمر حول الزواج الناجح بأنه حتى إذا حدثت الأخطاء المهولة فإنك لن تتخيل حياتك مع شخص آخر غيره |
Aldatmanız nedeniyle başka birilerinin hayatı bozuluyor mu? | Open Subtitles | هل تضايق حياة شخص آخر غيره, بممارستك للخدعة ؟ |
başka birini seçene kadar. | Open Subtitles | حتي يتركوه وينتقلوا إلي شخصا ًً آخر غيره |
- Hayır, daha başka bir yerde. | Open Subtitles | لا ، مكان آخر غيره |
Kilitli. başka tek bir yol var. | Open Subtitles | لا يوجد سوى مخرج آخر غيره. |
Eğer gerçekten Toby'i şaşırtmak istiyorsan, 12 santimlik topuklular dışında başka bir şey giymeden kapısından gir. | Open Subtitles | إذا اردتِ فعلاً مفاجأة (توبي) إرتدي كعب 5 إنش و ولا ترتدي شيئاً آخر غيره عندما يدخل من الباب |
Kimse başka bir şüpheli aramadı. | Open Subtitles | إيجاد مشتبه- آخر غيره |