"آخر للذهاب" - Traduction Arabe en Turc

• Gidecek başka
• Gidecek bir

Orduya katıldın çünkü Gidecek başka yerin yoktu ya da belki kaybolmuştun ve ordunun kurtuluş yolun olduğunu düşündün.
هذه هي المشكلة معك،أيها المساعد التنفيذي. قمت بالإنضمام لأنه ليس لديك مكان آخر للذهاب إليه. أو ربما كنت ضائع.

- Gidecek başka yerim yok ki. Freedom, cevap ver.
ربما لا يجب عليك أن تكونى هنا لا اعرف مكان آخر للذهاب إلية

Gidecek başka bir yeri olmayan ya da kaybedecek bir şeyi olmayanlardan başka kimse buraya gelmez.
لذا قاموا بإغلاق المنطقة ، لا أحد يخرج من هنا إلا إذا لم يكن هناك مكان آخر للذهاب مع عدم وجود ما يمكن خسارته

Tüm şanslarımı denedim. Gidecek başka bir yerim yok
حاولت في كل مكان لم يبقى عندي مكان آخر للذهاب اليه

- Anne, Gidecek bir yerimiz yok. - John'la Fanny yakında burada olur.
ـ ماما ليس لدينا اي مكان آخر للذهاب إليه ـ جون وفاني سوف يكونان هنا قريباً

Gidecek başka bir yerim yoktu.
لم يكن عندي مكان آخر للذهاب اليه

Gidecek başka biryer aklıma gelmedi.
لم يمكنني التفكير بمكان آخر للذهاب إليه

Benim Gidecek başka bir yerim yok. Lütfen.
ليس لدى مكان آخر للذهاب اليه, من فضلكِ

Gidecek başka yerim yoktu.
ليس لديّ أيّ مكان آخر للذهاب إليه.

Çünkü Gidecek başka yerim yok!
لأنه ليس لدي مكان آخر للذهاب إليه

Gerçek şu ki senin Gidecek başka bir yerin yok!
في حين أن الحقيقة هي لديك في أي مكان آخر للذهاب ...

Gidecek başka yerin olmadığı için mi?
لإنه ليس لديكِ مكان آخر للذهاب إليه ؟

Gidecek başka yeri olmadığından Sean sokaktakilerle arkadaşlık kurdu.
لذا لا مكان آخر للذهاب شون) تحول الى أقرانه بالشارع)

Gidecek başka bir yerin var mı?
هل لديك مكان آخر للذهاب له؟

Gidecek başka yerin yok.
لا يُوجد مكان آخر للذهاب

Gidecek başka yerim kalmadı.
ليس لدي مكان آخر للذهاب إليه

Lyon'a Gidecek başka birini bul.
(لتجد شخصًا آخر للذهاب إلى (ليون

Gidecek bir yeri yokmuş ve ben de ne diyeceğimi bilemedim.
حسنا، لم يكن لديه أي مكان آخر للذهاب إليه ولم أعرف ما أقول

Bu adamların Gidecek bir yeri yok. Ben de onlara yardım etmeye çalışıyorum.
لا يملك هؤلاء الرجال مكاناً آخر للذهاب إليه أحاول تقديم المساعدة لهم

- Senin ailenin, arkadaşlarının ya da Gidecek bir yerinin olmaması benim suçum değil.
- حسناً ، إنه ليس ذنبي - ، أنه ليس لديك عائلة أصدقاء أو أي مكان آخر للذهاب إليه