"آداب" - Traduction Arabe en Turc

    • adabı
        
    • görgü
        
    • tutumu
        
    • etiğini
        
    • nezaket
        
    • terbiyesi
        
    • adap
        
    • adabına
        
    • adabını
        
    • edepsizmiş
        
    Bu, hoşgörülü sofra adabı yemek sırası bekleyenlerin hepsi payını alana dek 24 saat sürebilir. Open Subtitles بمثل تسامح آداب المائده هذه ربما يستغرق 24 ساعة لإرضاء الطابور المعازيم هذا
    Ama And Akbabalarının sofra adabı onlarda görünmüyor. Open Subtitles انهم يفتقرون الى آداب المائدة التي لدى الكوندور.
    Ben beyazlar savunmak için çalışıyorum değilim kendi halkına uygun gördüğümüz kim özelliği olarak, ama benim deneyim, en azından görgü var. Open Subtitles لست أحاول الدفاع عن البيض , الذين يرون بأنهم مناسبين لأمتلاك الناس كممتلكات , لكن بتجرتي , على الأقل كان لديهم آداب
    Doktor tutumu diye bir şey duymadın mı sen? Open Subtitles ألم تسمعي مسبقاً بـ " آداب الرعاية " ؟
    İlk olarak, bu volkanda çalışma etiğini öğreniyoruz. Open Subtitles أول شيء، كما تعلمنا في آداب التعامل مع هذا البركان.
    Baban nezaket kuralları takıntılı bir inşaat işçisi falan mıydı senin? Open Subtitles يا إلهي، هل كان والدك متخصصاً في آداب السلوك؟
    Lorelai, kızının hiç terbiyesi yok. Open Subtitles لوريلاي, أبنتك ليس لها آداب مطلقا
    - Peki, hanımefendi. - Peki, hanımefendi. Evinizde size hiç adap öğretmediler mi? Open Subtitles أعني ، أين هي آداب المنزل ؟
    - Masa adabına takmana gerek yok bence. Open Subtitles لا أظن علينا القلق من آداب الطعام
    Sofra adabını niye bilmediğinizi merak ediyorum. Open Subtitles أستغرب كيف لا تعرفون آداب المائدة
    Demek zavallı yaşlı Bay Nightingale ölecek kadar edepsizmiş, öyle mi? Open Subtitles هل السيد (عندليب) المسكين حصل على آداب الموت؟ أجل.
    Genç adam koridor adabı gülme konusu değildir. Open Subtitles آداب الممرات ليس أضحوكة يا غلام
    İşeme adabı diye bir şey var. Open Subtitles ألم تسمع عن آداب التبول؟
    Belki de koca adamın masa adabı en iyi örnek olmayabilir, fakat onu kim azarlayacak ya da yanında oturan arkadaşıyla kavga edecek? Open Subtitles (ربما آداب طعام (فريدي لا تُشكّل أفضل مثال لكن من الذي سيطرده
    Birkaç dakika önce, metronun görgü kurallarına uyan bir grup yolcuyduk sadece. Direkt olarak göz teması kurmak yok, konuşmak yok ve kesinlikle sohbet etmek yok. TED كنا مجرد حفنة من الركاب الذين لتوهم، أتبعوا آداب النفق، لا أتصال عين مباشر لا حديث وبالتأكيد لا محادثات.
    Bu kadar yağmur alan bir şehirde insanlarda bununla ilgili görgü kuralı olduğunu düşünürsün ama yok! Open Subtitles ستعتقد في مدينة بهذا المطر أن الناس تطور آداب التعامل ولكن لا
    Doktorun hastaya karşı tutumu üzerine çalışabiliriz. Open Subtitles ويمكننا العمل على آداب السرير
    Buhar odası etiğini çiğniyorsun. Anladın mı? Open Subtitles إنك تخالف آداب حمّام البخار، أتفهم ذلك؟
    Biri sana nezaket öğretmeli. Open Subtitles أحدهم عليه أن يعلّمكِ بعض آداب التّعاملِ.
    Ve onu, masa terbiyesi çok kötü olduğu için azarladı... Open Subtitles ويوجه له اللوم على آداب المائدة السيئة
    Siz soylular, usul adap bilmezsiniz. Open Subtitles لا آداب ملكية؟
    Nerus, sen gördüğüm en iğrenç sofra adabına sahip insansın. Open Subtitles (نيروس)، آداب المائدة لديك أشنع من آداب... أيّ شخص عرفته
    Ben sadece sofra adabını öğrenmeye çalışıyorum. Open Subtitles أنا أحاول تطوير آداب الطعام
    Demek zavallı yaşlı Bay Nightingale ölecek kadar edepsizmiş, öyle mi? Open Subtitles هل السيد (عندليب) المسكين حصل على آداب الموت؟ أجل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus