Mantıksız ayrılık olarak gördüğüm şeylere olan takıntım ben çocukken başladı. | TED | بدأ لدي هاجس مما آراه من الانقسامات اللامنطقية منذ الطفولة. |
Her tür mantığa. Dışarıda ne gördüğüm benim umurumda değil. Benim görüntüm içeride. | Open Subtitles | لا أهتم بما آراه فى الخارج الرؤية الحقيقة بداخلي |
- Araba kazası. Karısı, 1987 yılında ölmüş, tam da ortadan kaybolduğu vakit. Ben de ayarlanmış kazayı gördüğüm an anlarım. | Open Subtitles | ماتت عام 1987، نفس العام الذي اختفى فيه، وأنا أعرف الحادث المُلفق، عندما آراه |
Beni düşünsene etrafta tek gördüğüm... | Open Subtitles | أما .. أنا .. فأنا السنجاب الوحيدالذي آراه |
Onu daha önce hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | لكنّي لم آراه يتصرف هكذا من قبل |
Ama onu da daha önce görmemiştim. | Open Subtitles | ولكني لم آراه من قبل |
Daha sonra o büyük acıyla gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şeyin sen olduğunu hatırlıyorum. | Open Subtitles | ثم أتذكر بعدها عندما أفتح عيني وأنا أتألم بشدة وأول ما آراه هو أنتِ |
O zaman, köşeye kadar gidip gördüğüm ilk insana... | Open Subtitles | حسناً ، فقط سأذهب بالأسفل عند الزاوية وسأعرضعلىأولشخص آراه... |
gördüğüm kadarıyla tek yaptığın şey oğlunu kullanmak. | Open Subtitles | . كل ما آراه هو أنكِ تحاولين أستغلاله |
- Bana sadık insanlar krallığı benim uygun gördüğüm şekilde sürdürüyorlar. | Open Subtitles | والقيام بالتحقق منها -هؤلاء الناس هم متتبعيني الاوفياء ويقومون بالتعاون مع المملكة بما آراه مناسبةً |
"gördüğüm herkestesin." | Open Subtitles | أنتِ في كل شخص آراه |
gördüğüm şeye inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدق ما آراه |
Aşağı inip gördüğüm ilk kişiye size bakması için 5 dolar vereceğim. | Open Subtitles | حسناً ، فقط سأذهب بالأسفل عند الزاوية وسأعرضعلىأولشخص آراه... - خمسة دولارات للبقاء معك . |
Nina, gelip gördüğüm şeyi sen de gör. | Open Subtitles | نينا)، تعالِ لتري ما آراه) |
Son zamanlarda pek görmemiştim. | Open Subtitles | أتعلم , أنا لم آراه كثيراً مؤخراً , |
Yıllardır görmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم آراه منذ أعوامٍ |