Peki. Bay Arnett'e gidip, az evvel söylediğin her şeyi söyleyeceğim. | Open Subtitles | حسناَ سأذهب للسيد " آرنيت " وأخبره بكل شيء قلته لي |
Yani, en kibar şekliyle, Bay Arnett'in meslektaşlarından hiçbiri pek hoşsohbet değil. | Open Subtitles | أعني لا أحد من زملاء السيد " آرنيت " ميالون للحوارات المتبادلة |
Çocuk yemeden duramıyor. Aslında bir problem. Bay Arnett, gelmeyecek. | Open Subtitles | في الحقيقة إنها مشكلة سيد " آرنيت " لن يأتي |
Hayır, ben de biliyorum, Bay Arnett ve aslında sizin çıkarlarınızı gözettiğimi biliyorsunuz ama bir federal şerif büroma gelip beni tehdit etti. | Open Subtitles | أتفق معك سيد " آرنيت " وتعرف أن لديك أكثر اهتمام بالقلب لكن الماريشال الفيدرالي دخل إلى مكتبي وهددني |
Anlaşmamızın gerekliliklerini anlıyorum ve kendi tarafımı tamamen yerine getirmek niyetindeyim ama biliyorsunuz, Arnett bir yatırım yaptı ve yatırımlar elbette size söylememe bile gerek yok ama, çeşitli riskler barındırır. | Open Subtitles | أقدر الاتفاق بيننا وأنا بالكامل نويت الالتزام بطرفي منه لكن " آرنيت " أجرى استثماراَ وفي الاستثمار |
- Söylentiye göre Emmitt Arnett için. - Tanır mısın? | Open Subtitles | الخبر أنه يدعم ظهر " إيميت آرنيت " هل تعرفه ؟ |
Cidden Arnett'in vazgeçeceğini mi sandın? | Open Subtitles | هل اعتقدك بصدق أن " آرنيت " سوف يستلقي مبتعداَ ؟ |
Bay Arnett, bu bey Federal Şerif Raylan Givens. | Open Subtitles | سيد " آرنيت " هنا النائب " ريلين قيفنز " |
Arnett'in sekreterinden ses var mı? | Open Subtitles | سوف أعاود الاتصل هل سمعت عن مساعد " آرنيت " ؟ |
Arnett'in ofisindeki halıların kaldırıldığını ve zeminin çamaşır suyuyla temizlenmiş olduğunu söylediler. | Open Subtitles | " يقولون كل الغطاء انزاح عن " آرنيت ومكتبه والخرسان للمبنى تكسر وأزيح |
Biliyorum, aynı Emmitt Arnett ve sekreterinin kayboluşunun kaza eseri olmadığını bildiğim gibi. | Open Subtitles | " كما أعلم أنه ليست مصادفة " إيميت آرنيت ومساعده مفقودين |
Bay Arnett'in emlak işinde olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | " لا أعتقد أن السيد " آرنيت يعمل في العقار |
- Sonra Arnett'in yerindeki asansörde ona rastladım ama tanıyamadım. | Open Subtitles | في ذلك المصعد عند مكتب " آرنيت " ولم أتعرف عليه |
Teslimatı yapması için Nix, evsiz bir adam yolladı ve Arnett de koruma olma ihtimali olan birini yolladı ama bilmiyoruz çünkü avukatını istedi. | Open Subtitles | للتسليم و " آرنيت " أرسل رجلا قد يكون الحارس الشخصي لكننا لا نعرف الآن |
Arnett Mead? O maçı da kaybettik say. | Open Subtitles | " آرنيت ميد " إنه المناسب له يا للخسارة |
Üsteğmen Rod Arnett. Donanmanın örnek çocuğuydu. | Open Subtitles | الملازم (رود آرنيت) كان ولد الملصقات للبحرية |
Üsteğmen Arnett dışarı bilgi sızdırıp, | Open Subtitles | (الملازم (آرنيت كان متورطا في مأمورية من منصبه |
Üsteğmen Arnett'in otopsisini gözden geçirdim, tıpkı dışarıdan bir göz bakar gibi. | Open Subtitles | (لقد وصلني تقرير تشريح الملازم (آرنيت إذا كنت هدفا خارجيا |
Şey, Arnett'in beynini saklamış olsaydım, başka toksin testleri de yapabilirdim. | Open Subtitles | حسنا، إذا كنت قد (احتفظت بدماغ (آرنيت يمكنني القيام بتجارب أخرى للسمية |
Arnett'in ailesi müdüre baskı yapıyordu. | Open Subtitles | و عائلة (آرنيت) كانت تضغط بشدة على المدير |