Bundan dolayı çok üzgünüz. Bu tekne onun sandık. | Open Subtitles | لقد قلنا بأنّنا جدّ آسفان بخصوص ذلك ظننا أن هذا قاربه |
Gerçekten çok üzgünüz. | Open Subtitles | نحن آسفان جدا منذ اليوم , كل شيء سيحدث كما تريدن |
Birazını harcadığımız için üzgünüz. Tanrı'nın bize gülümsediğini düşündük. Yanılmışız. | Open Subtitles | آسفان لأننا أنفقنا ذلك المال، ظننا أن الله كان يـُكافئنا وكنـّا مخطئان |
özür dileriz, eğer izin verirseniz yolumuza devam edeceğiz. | Open Subtitles | نحن آسفان جداً، و إن سمحت لنا، سنكمل طريقنا. |
Dedektif... Karışıklık sebebiyle gerçekten üzgünüz. | Open Subtitles | أيتها المحققة، إننا آسفان جداً حول الإلتباس. |
Seni böyle bir duruma soktuğumuz için üzgünüz. | Open Subtitles | نحن آسفان جداً في الموقف الذي وضعناك فيه |
Yarışmayı kazanamadığın için çok üzgünüz. | Open Subtitles | نحن آسفان لانكٍ لك كما تعلمين لم تربحي المسابقه |
Sana davranma şeklimiz yüzünden derinden üzgünüz. | Open Subtitles | إننا آسفان على الطريقة التي عاملناك بها. |
Neden en başında gidip " üzgünüz, bilet ve pasaportları kaybettik." demedik ki? | Open Subtitles | لماذا لم نعد من البداية لنقول آسفان لقد ضاع من التذاكر و جوزات السفر. |
Bakın, sizden çaldığımız için çok üzgünüz ama şimdi hepsini geri aldınız işte. | Open Subtitles | اسمعوا نحن آسفان جدا لسرقتنا منكم ولكن أرجعنا كل شئ لكم |
Yemin ederim, çok üzgünüz. Gerçekten çok üzgünüz. | Open Subtitles | وأقسم, نحن آسفان - نحن آسفان جداً جداً - |
Bakın, gerçekten çok üzgünüz. İzinsiz girmek istememiştik. | Open Subtitles | اسمع، إنّنا آسفان جدّاً لم نقصد التطفل |
- Hey geç kaldığımız için üzgünüz. - Siz çocuklar gökkuşağını gördünüz mü? | Open Subtitles | مرحباً , آسفان على التأخير - هل رأيتما قوس القزح ؟ |
Bunun için de çok üzgünüz. | Open Subtitles | أنني أنا و"غابي" سوف نفوّت موكبها هذا العام؟ ونحن آسفان للغاية |
Çok üzgünüz efendim. | Open Subtitles | نحن آسفان جداً ، يا سيدي، تفضل. |
Her şeyi ortaya döktüğümüz için özür dileriz. | Open Subtitles | نحن آسفان على الأمور التي انكشفت أمام الجميع |
Bizim yüzümüzden rahatsız olduysan özür dileriz. Kavgamızın seninle alakası yoktu. | Open Subtitles | نحن آسفان جدًا إذا جعلناك غير مرتاح لم نكن نتشاجر بسببك في الحقيقة |
Ne yaptıysak, özür dileriz. | Open Subtitles | أيّا كان ما فعلناه ، نحن آسفان |
Kusura bakmayın. İlk çocuğumuz. Biraz fazla endişeliyiz sanırım. | Open Subtitles | آسفان جداً، إنها طفلتنا الأولى أظننا قلقين أكثر من اللازم |
kusura bakma, ama bizim suçumuz değildi. | Open Subtitles | أجل.. نحن آسفان حقا أتعرف؟ إنه لم يكن خطئنا |
Bunu uzun zaman önce söylemeliydik ama sizlere hak ettiğiniz yuvayı veremedik ve bunun için özür diliyoruz. | Open Subtitles | كان علينا قول هذا منذ وقت بعيد، لكننا لم نمنحكما المنزل الذي تستحقان، وعلى هذا، نحن آسفان. |
Ölüyor olmana üzüldük, ama eğer kaçmaya kalkarsan... | Open Subtitles | إذن ، آسفان بشأن الإحتضار ولكن إن حاولت الهرب... |
Başına gelenler için çok üzüldüğümüzü söylemek istedik. | Open Subtitles | أصغِ، لقد أردنا القول فحسب كم أنّنا آسفان فعلاً لما حدث لك |