Tanrım, seni bıraktığım için üzgünüm, ama işe gitmek zorundaydım. | Open Subtitles | يا إلهي، آسفة أنني تركتك لكن كان عليَّ الذهاب للعمل |
Tanrı'm, seni bıraktığım için üzgünüm, ama işe gitmek zorundaydım. | Open Subtitles | يا إلهي، آسفة أنني تركتك لكن كان عليَّ الذهاب للعمل |
Benimle sadece işini kaybetmemek için yattığını anlamayacak kadar aptal olduğum için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة أنني كنت حمقاء للاعتقاد أنك ربما لم كنت تضاجعني فقط لتحمي عملك |
Dinle, dün akşam tam bir amcık olduğum için özür dilerim | Open Subtitles | لا أسوأ من المعتاد اسمع آسفة أنني كنت مغفلة ليلة أمس |
Bunlardan ilk anda hoşlanmadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسفة أنني لم أكن مبتهجة بخصوص كلّ هذا |
Dinle, aramadığım için özür dilerim, ama buralardaydım ve sana vesikalık resmimi, programı falan getireyim dedim. | Open Subtitles | أنا آسفة أنني لم أتصل لكنّي كنت بالحيّ وأردت أن أحضر لك أول عمل والشريط وتلك الأمور تفضّل |
Evet, şey... Daha önce yapamadığım için kusura bakma. | Open Subtitles | أجل آسفة أنني لم افعلها في وقت قريب |
İyi peki, beyaz, uzun ve sevimli doğduğum için üzgünüm. | Open Subtitles | حسناً, أنا آسفة أنني ولدت بيضاء اللون وطويلة القامة وجميلة |
Ve hayatımın son 15 senesinde ucuz bir kilise kıyafeti giyip Tanrı'yı bulmak adına her önüme gelen siki ağzıma almadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة أنني لم أمضى آخر 15 عاما من حياتي في لعك كل قضيب أمامي مرتدية ثوب جنسي رخيص وأدعي بأني وجدت الله |
Bunu yapmak zorunda kaldığım için üzgünüm... ama bununla yüzleşmek zorundaydın, ve... şey, bu olmadan oraya gidemezdin, değil mi? | Open Subtitles | أنا آسفة أنني اضطررت لعمل ذلك لكن كان يجب أن تواجهي الأمر و.. |
Neden öyle söyledim bilmiyorum, neden yalan söylediğimi bilmiyorum ama söylediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | و لا أعلم لم قلت ذلك. لا أعلم لم كذبت لكنني آسفة أنني كذبت. |
Cordelia'nın gittiğini söylemediğim için üzgünüm. Gerçekten, üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة أنني لم أخبرك بمغادرة كورديليا حقا أنا |
Kaçtığım için üzgünüm. Maggie'ye kaybetmek kötü değil aslında. | Open Subtitles | أنا آسفة أنني هربت , كوني الثانية ليس سيئاً |
- Kirli genlerim için üzgünüm. - Öyle demek istemedim. | Open Subtitles | ـ آسفة أنني لوثت الجين السائد ـ أنا لم أقصد ذلك |
Her şey için tekrar teşekkür ederim Paul. Yarıda kestiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | شكراً مجدداً يا بول على كل شيء وأنا آسفة أنني سأذهب في منتصف الجلسة |
Sözümüze ihanet ettiğim için özür dilerim ama o suda aradığımız yanıtlar olabilir ve bu aileyi koruyabilmek için bize neler olduğunu bilmem gerek. | Open Subtitles | آسفة أنني خالفت اتفاقنا، ولكن هذا الماء قد يحمل اجابات.. ويجب أن أعلم ما يحدث لنا كي يمكنني حماية هذه العائلة |
Devamlı dert çıkarttığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسفة أنني كنت دائما أكثر من اللازم على عليك. |
Seni geri döndürdüğüm için özür dilerim fakat sanırım bir şey bulmuş olabilirim. | Open Subtitles | آسفة أنني جعلتك تعودين، ولكن أعتقد أن لديَّ أمراً هاماً. |
Önceden söyleyemediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة أنني لم أستطع إخباركَ عن ذلك مُسبقًا. |
O çocuğu yuvanı yok etmeden durduramadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسفة أنني لم أتمكن من إيقاف هذا الفتي من تدمير وطنكِ |
O şekilde gittiğim için kusura bakma. | Open Subtitles | أنا آسفة أنني مشيت بهذه الطريقة |
Teşekkür ederim. Sana bu sabah öyle bağırdığım için çok üzgünüm. Kendimi çok kötü hissettim. | Open Subtitles | شكراً لك ، آسفة أنني صرخت فيك هذا الصباح ، لقد كنت أشعر بالذنب حيال هذا |