Böyle yaptığım için üzgünüm. Bu hafta moralim biraz bozuk da. | Open Subtitles | آسفة لأنني أتحدث بهذه الطريقة أنا أعاني من الكآبة هذا الأسبوع |
Bunları anlattığım için üzgünüm. Tüm gün boyunca böyle duygusaldım. | Open Subtitles | آسفة لأنني ألقيت بمشاكلي عليكِ إنني منهارة عاطفياً طوال اليوم |
Bir adamın zihniyetini sevecek kadar sığ olduğum için üzgünüm. | Open Subtitles | و آسفة لأنني سطحية جداً في إعجابي بالرجل بسبب عقله |
Sana bağırdığım için özür dilerim. Kendimi iyi hissetmem için uğraştığını biliyorum. | Open Subtitles | آسفة لأنني صببت غضبي عليك أعلم أنك كنت تحاول جعلي أشعر بتحسن |
Böyle habersiz geldiğim için özür dilerim ama aramaya çalıştım. | Open Subtitles | آسفة لأنني حضرت دون سابق علم هكذا ولكنني حاولت الإتصال، |
Geçen sefer şehre geldiğinizde sana o tuğlayla vurduğum için kusura bakma. | Open Subtitles | آسفة لأنني ضربتك بالحجر حين أتيتم المرة الماضية |
Size yazmadığım için üzgünüm ama başka işlerinizin olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | آسفة لأنني لم أكتب لك لكنني ظننت أنك ستكون منشغلاً بأمور أخرى |
Seni iyi yetiştirdiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنني ربيتك كي تصبح ولداً جيداً |
İşe yarayacaksa, yarınki maçını göremeyeceğim için üzgünüm. Yeni kıza en berbat mesaileri veriyorlar. | Open Subtitles | إن كان لهذا قيمة، آسفة لأنني لن أراك وأنت تلعب غداً |
Yanında pek fazla olamadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لأنني لم أكن موجودة كثيراً لا , هذا ليس |
Bir şey söylemediğim için üzgünüm, ama kimseye söylemeyeceğime dair ona söz vermiştim. | Open Subtitles | آسفة لأنني لم أقل أيّ شيئ من قبل ولكني وعدتها بأنني لن أقوم بذلك |
Seni yargıladığım için üzgünüm Ramon, ben bir aptalım ve bu konuda yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | آسفة لأنني حاولت تقييمك يا ريمون لقد كانت حماقة لم أستطع منعها |
Telesekreterine mesaj bıraktığım için üzgünüm, ama diğer kızlara söyler misin bir süre kendi başıma olacağım? | Open Subtitles | آسفة لأنني أترك لكِ هذه الرسالة على مُجيبكِ الآلي ولكن، أيمكنكِ أن تخبري الفتيات الأخريات أنني سأكون مع نفسي لفترة ؟ |
Özür dilerim baba. Tam olarak hatırlayamadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة يا أبي آسفة لأنني لا أستطيع التذكر بشكل صحيح |
Bu gece çok güzel vakit geçirdim. Sihire inanmadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتًا ممتعًا هذه الليلة, وأنا آسفة لأنني لا أؤمن بالسحر. |
Bu sabah sana aptalca tepki verdiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة لأنني أجبتك بتلك الطريقة الغبية... عندما رجعت صباح اليوم. |
Aradığım için özür dilerim. | Open Subtitles | لماذا لاتعطيني رقمكِ ؟ آسفة لأنني أتصلت بك |
Hep aynı sıkıcı yüze sahip olduğum için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة لأنني أمتلك نفس الوجه المملّ دائماً |
Başka bir adamın bebeğini taşırken seni benimle evlenmen için kandırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة لأنني خدعتك لتتزوجني بينما كنت حاملاً بطفل رجل آخر |
Bir anda geldiğim için kusura bakma, ve seninle paylaşmama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | آسفة لأنني دخلت مندفعة، وشكراً لأنكِ سمحتِ لي بإخراج ما بصدري |
Geri arayamadığım için kusuruma bakma. Günü koşuşturmacayla geçti. | Open Subtitles | آسفة لأنني لم أعاود الإتصال بك كان يوماً جنونياً |
Daha fazla kalıp kutlamalar katılamayacağım için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنني لن أمكث مّدة أطول لأساعدك بالأحتفال. |