- o asfalt siyah yolda yanlız öldüğü için üzgünüm.. | Open Subtitles | آسفة لأنه توفي على ذلك الطريق لوحده في الظلام الدامس |
Bugünkü dersinizi kaçırdığım için üzgünüm. İyi miydi? | Open Subtitles | آسفة لأنه فاتتني المحاضرة اليوم هل كانت جيدة؟ |
Dört genç çocuğun iblis uyandırmaya çalışmasının? Gelmediği için üzgünüm. | Open Subtitles | مراهقين يشعروا بالملل يحاولون إنهاض شيطاناً , آسفة لأنه لم يظهر |
Farketmen bu kadar uzun sürdüğü için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنه استغرق منك فترة طويلة كي تكتشف هذا |
Kazanamadığın için üzgünüm. | Open Subtitles | إنني جد آسفة لأنه ما كان في إستطاعتك أن تفوزي |
Gerçekleşmediği için üzgünüm, ama gelmen, benim için çok anlamlıydı. | Open Subtitles | آسفة لأنه لم يتم ولكن حضوركِ عنى لي الكثير |
Akşam yemeği yiyemediğimiz için üzgünüm. | Open Subtitles | - أنا آسفة لأنه لم يتسن لنا تناول العشاء معنا |
Bunları yaşamak zorunda kaldığın için üzgünüm. | Open Subtitles | انا آسفة لأنه كان عليكِ خوضُ هذا |
Yanında olamadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنه لايمكنني البقاء معك |
Sana zarar verdiği için üzgünüm, ikinize de. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنه قام بأذيتك كليكما |
Daha fazla konuşamadığımız için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لأنه لم يتسن لنا التحدث أكثر. |
Hiç yaran olmadığı için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لأنه ليس لديك أي نُدَب |
Onu orada bıraktığımız için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنه كان مصاص دماء |
Lexie'yi kaybettiği için üzgünüm ama o senin kardeşindi ve sen hâlâ yardım ediyorsun. | Open Subtitles | آسفة لأنه فقد (ليكسي) لكنها كانت أختك، وأنتِ لا زلتِ تساعدين. |
Mike işe gelmediği için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنه لم يحضر |
Onu kurtaramadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لأنه لم يمكنني إنقاذها |
- Mecbur kaldığın için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنه كان يجب عليك |
- Kira. Geciktiği için üzgünüm. | Open Subtitles | -الإيجار، آسفة لأنه تأخر |