Şu anda bunu yapmak zorunda olduğum için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفه على جعلك تقوم بهذا فى الوقت الحالى |
Gününüzü böldüğüm için üzgünüm ama kesinlikle eminim ki beni aldatan kocam, şu an polise telefon etmektedir... | Open Subtitles | آسفه على حالتكم هذه في هذا اليوم لكنني متأكده ان زوجي المخادع يقوم الآن بالإتصال بالشرطه |
Lafınızı kestiğim için üzgünüm ama bitirdiyseniz bize yardım edebilir misiniz? | Open Subtitles | آسفه على المقاطعه, عندما تنتهون أتريد أن تُساعدون قليلاً |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Elektra King Bakü'den arıyor. Video hattında. | Open Subtitles | "آسفه على المقاطعه، لكن "إليكترا كينج اتصلت من "باكو"، عن طريق الفيديو |
Ciddiyim, Amy böyle bir mesaj bıraktığım için özür dilerim. | Open Subtitles | انا جادة يا إيمى .. أنا آسفه على وضع تلك الرسالة الوضيعة .. |
Onu yolcu ettiğimiz için üzgün olduğumu söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيق القول أني آسفه على توديعه |
Bak dostum, burada seni oturmuş sıkı bir şekilde çalıp para kazanıyorken rahatsız ettiğim için kusura bakma. | Open Subtitles | أسمع يا رجل ، آسفه على إزعاجك ، بينما أنت جالس هنا و تعمل بجدّ لتجني المزيد من المال؟ |
Umursadığım için üzgünüm. Bu benim de hoşuma gitmiyor Scott. Hatta bıktım. | Open Subtitles | آسفه على إهتمامي بك في الواقع لقد سأمت كل هذا |
Küçükken kuyruğunu çektiğim... attığım şeyleri getirmeyi öğretmeye çalıştığım... ve seni astronot olarak giydirdiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفه على شد ذيلك عندماكنتصغيرة.. كنت أحاول تعليمك لعبةالأمساكبالكرة.. و أسفه على إلباسك زي رائد الفضاء |
Bu anı mahvettiğim için üzgünüm, ama pislenmiş çarşaflar beni bekliyor. | Open Subtitles | آسفه على نهايه الوقت الممتع لكن الأوعيه المتسخه تنتظرنى |
Dün gece için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفه على ماحدث الليلة الماضية |
-Gecikme için üzgünüm. -Sorun değil | Open Subtitles | آسفه على التأخيرِ هذا على مايرام |
- Bu kadar beklediğiniz için üzgünüm. - Önemli değil. | Open Subtitles | آسفه على التأخيرِ هذا على مايرام |
Böldüğüm için üzgünüm, sizi gördüm ve geçmişte yaşanan her şey için özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | - آسفه على المقاطعة، لقد رأيتك وفكرت أريد فقط الأعتذار على كل شيء حدث في الماضي |
Bu sabah için özür dilerim. Bugün çok gerilimli bir gündü. | Open Subtitles | آسفه على ماحدث هذا الصباح كان الجو متوتراً |
Tamam, düşündüğünüz yanlış şeyi yaptığım için özür dilerim. | Open Subtitles | حسنا, أنا آسفه على مهما كان الخطأ الذي تظنني فعلته |
Dün, öyle hata yaptığım için özür dilerim; ama kimsenin çaktığını sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا آسفه على زلتي بالأمس؟ ولكن لا أظن أن أحدآ أنتبه لقد فعلوا |
Eleştirini böldüğüm için özür dilerim ama fermuarımı açar mısın? | Open Subtitles | آسفه على مقاطعة خطابك اللاذع ,لكن هل يمكنك فتح سحاب فستاني ؟ |
Tabanca atışı için özür dilerim, ama ağzınızdan bir şey kaçıramazdınız... böyle olursa gerçeklere vakıf olabilir ve herkese tüm çıplaklıkları ile ifşa edebilirdiniz. | Open Subtitles | آسفه على الطلق الناري لكنكلمتستطيعيأَن تقوليأيشيء... لكشف الحقيقه و فضح كل شخص. |
Meşgul ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | لن أضيع المزيد من وقتك آسفه على الأزعاج |
Rebecca'ya, annesinin tüm olanlar için üzgün olduğunu söyle. | Open Subtitles | و أخبر (ريبيكا) أخبرها أن أمها آسفه على هذا كل شيء |
Geç kaldığım için kusura bakma. | Open Subtitles | انا آسفه على التأخير |