| Bunun için üzgünüm ama... sizi daha fazla besleyemem, bunu karşılayamam. | Open Subtitles | أنا آسف على هذا لكن أنا لا أستطيع اطعامك بعد الآن، أنا لا أستطيع توفيرة. |
| Bunun için üzgünüm, arkadaşlar. Ve naçizane özürlerimi kabul buyurun. | Open Subtitles | آسف على هذا يارفاق واعتذر بتواضع |
| Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف على هذا إنها معتوهه قليلاً |
| - Evet, efendim. - Kusura bakma. Genelde böyle olmaz. | Open Subtitles | أنا آسف، انا آسف على هذا الوضع الغير مألوف عادةاً لا نقوم به |
| Bunun için özür dilerim. | Open Subtitles | أوه أنا آسف على هذا كنت فقط أمزح |
| Büyük çocuk, Bunun için üzgünüm dostum. | Open Subtitles | أيها الكبير. أنا آسف على هذا سوء تفاهم |
| Bunun için üzgünüm. Onun gibi pislikler erkekleri kötü gösteriyor. | Open Subtitles | آسف على هذا الحمقى أمثاله يلطخون سمعتنا |
| Bunun için üzgünüm. | TED | انني آسف على هذا |
| Üzgünüm. Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | أَنا آسف أَنا آسف على هذا |
| Bunun için üzgünüm, Jim. | Open Subtitles | آسف على هذا , يا جيم |
| Çok yaşa. Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | بوركتِ ، آسف على هذا |
| Bunun için üzgünüm,kuzen. Ronnie amca herşeyini ikimize bırakacağını söylemişti. | Open Subtitles | آسف على هذا يا قريبي، قال العم (روني) أنّه سيترك كلّ شيء لي ولك. |
| Bunun için üzgünüm, dostum. | Open Subtitles | آسف على هذا يا زميلى |
| Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف على هذا |
| Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف على هذا |
| Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف على هذا. |
| Oh, evet, Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | - أجل, آسف على هذا |
| Az önceki karışıklık için Kusura bakma. | Open Subtitles | آسف على هذا الغلطُ في وقت سابق. |
| Kusura bakma. | Open Subtitles | أكره تغير هذا فى 6 اقدام. آسف على هذا. |
| Evet. Kusura bakma. Bak, yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | أجل, آسف على هذا أحتاج إلى المساعدة |
| Özür dilerim. Bunun için özür dilerim. | Open Subtitles | أَنا آسف أَنا آسف على هذا |
| Sadece iki gün için. Bunun için özür dilerim. | Open Subtitles | هي فقط يومين أَنا آسف على هذا |