Onun acısını hafifletmekten başka bir şey yapamam sen de onun bokunun içinde ölmesine engel olabilirsin. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أفعل شيئاً سوىالتخفيفمن آلامه.. وأقلّ ما يمكنك فعله هو عدم السماح له بالموت غارقاً في برازه |
acısını ikiye katlama işini bitirince beni kovalayabilir. | Open Subtitles | يمكنه مطاردتي بعد أن ينتهي من تجرّع كأس آلامه |
Annemi kaybetmenin acısını dindirmek için içiyor. | Open Subtitles | إنه يشرب الخمر حتى ينسى آلامه على موت والدتي |
Şansı varmış ki nefes borusu zarar görmemiş doktor ağrıyı dindirmek için yatıştırıcı verdi. | Open Subtitles | لحسن الحظ، القصبة الهوائية لم تنهار وسكن الأطباء آلامه |
acısını başkasının acısıyla dindirmeye çalışanlar asla kurtulamazlar. | Open Subtitles | يقولون أنه عندما يسعى ...الرجل لمعالجة آلامه بآلام الآخرين أنها دوامة لا تنتهي |
Duygusuzca seks yaparak acısını dindirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | يخدر آلامه بالكثير من الجنس الهائج. |