Bundan sonra her şey çok farklı gelişti. Ve bu gerçekten canımı acıttı. | Open Subtitles | ،كل شيء أصبح مختلفاً بعد ذلك و لقد آلمني ذلك حقاً |
Bu canımı acıttı ...1700'lerden beri canımın yandığını hissetmemiştim, biraz gıdıkladı ...ve bunun için acı çekeceksin. | Open Subtitles | ذلك بالواقع آلمني. لم أشعر بالألم منذ عام 1700 هذا يشبه الدغدغة وجزاء لهذا، سأعذّبك. |
Sizi görmekten o kadar büyük bir acı duyuyordum ki... kalbimin acısını dindirmek için tırnaklarımın altına... iğne batırmaya başladım. | Open Subtitles | ولقد آلمني هذا كثيرا حتى لقد أخذت أوخز أظفاري لأشعر بالألم الشديد فيهم لأوقف الألم بقلبي |
Skipper'ın ölümü çok acı vermişti. | Open Subtitles | سنجلس هنا عندما مات سكيبر ، آلمني ذلك جداً |
Bir süre için çok güçlü göründük. Sonra bir anda kıçımızın üstüne düştük. Çok pis acımıştı. | Open Subtitles | كنا نبدو رائعين لوهلة من الوقت ثم انقلبت بنا الدراجة آلمني ذلك كثيرًا |
Öyle acıdı ki, ne yürüyebiliyor ne de ayakta durabiliyordum. | Open Subtitles | آلمني ذلك كثيرا، لم أستطع المشي أو الوقوف حتى |
Beni o kadar incitti ki o an orada bırakmak istedim. | TED | آلمني لدرجة اني أردت الانسحاب في تلك اللحظة. |
- ...biraz canımı yaktı. - Çok üzüldüm dostum. | Open Subtitles | ـ أنتَ تعلم ، لقد آلمني ذلك ـ آسف |
Bu canımı acıttı ...1700'lerden beri canımın yandığını hissetmemiştim, biraz gıdıkladı ...ve bunun için acı çekeceksin. | Open Subtitles | ذلك بالواقع آلمني. لم أشعر بالألم منذ عام 1700 هذا يشبه الدغدغة وجزاء لهذا، سأعذّبك. |
Fena acıttı. | TED | آلمني الأمر كالجحيم. |
Bu düşünce gerçekten canımı acıttı. | Open Subtitles | لقد آلمني ذلك حقًّا |
Ve evet, birazcık acıttı. | Open Subtitles | وأجل، لقد آلمني هذا قليلاً |
Fahişe gibi acıttı kalbimi. | Open Subtitles | آلمني ذلك كثيرا. |
Ondan ayrıldıktan sonra kalbim, acı ve kederle doldu. | Open Subtitles | بعد أن تركته الحزن آلمني في أعماقي لاحظتُ.. |
Kesildim, parçalandım, yüzümün şekli bozuldu, her saniye acı içinde yandım sona erecek mi yoksa ölene dek daha da kötüleşecek mi bilmeden. | Open Subtitles | لقد جرحني، شوهني، آلمني.. وجهي أصابه الحروق و التشوه لم أدري إن كان الأمر سينتهي أم أنه سيزداد حتي الموت |
Lanet olsun, benim ilk seferimde acaip acımıştı. | Open Subtitles | اللعنة، آلمني في مرّتي الأولى. |
Beni arabaya koyduklarında acımıştı. | Open Subtitles | لقد آلمني عندما وضعوني بالسيّارة. |
Hem parmaklarım, hem avucum acıdı. Arkamı kolladığınızı sanıyordum. | Open Subtitles | آلمني معصمي وكفي، ظننتكما ستعتنيان بي |
Ve terk ettiğinde, çok canım acıdı. | Open Subtitles | و عندما غادرت نعم، آلمني كالجحيم |
Ve bu reddedilme beni incitti. | TED | وذاك الرفض آلمني. |
"Verdiğim broşu kabul etmediğin için çok üzüldüm. | Open Subtitles | آلمني عدم قبولك المشابك |
O gece olan onca şey içinde,... beni en çok üzen bana aptal demen olmuştu. | Open Subtitles | من بين كل الحادثة بتلك الليلة ! "فإن أكثر ما آلمني أنك أطلقتِ عليّ "غبي |
Bunu sana anlatıyorum; çünki beş dakika kadar canımı yaktı, sonra geçiverdi. | Open Subtitles | أخبرك بهذا لأنه آلمني لخمس دقائق ثم تلاشى الألم |
Özleminle yanıp tutuştum. | Open Subtitles | آلمني شوق الحب. |