Yaklaşık üç milyar yıl önce, bakteriler viral enfeksiyona karşı bir savunma mekanizması geliştirdi. | TED | لذلك قبل حوالي ثلاثة مليارات سنة، طورت البكتيريا آلية دفاع لتكافح العدوى الفيروسية. |
Başkalarının seni yargılamasını önlemek için geliştirmiş olduğun bir savunma mekanizması olabilir. | Open Subtitles | قد تكون آلية دفاع لكى تمنع الاخرين من الحُكم عليك |
En iyi dostumu savunma mekanizması olmadan bırakacağımı mı sandın sahiden? Doktor, ne oldu? | Open Subtitles | ولكن حقا هل ظننت أني سأترك أعز صديقة لي بدون آلية دفاع - دكتور ماذا حدث - |
Çünkü kan havayla temasa geçer geçmez pıhtılaşmaya başlar, bu da yaralanmalardan sonra aşırı kan kaybını önlemek için bir savunma mekanizmasıdır. | TED | ذلك لأنّ الدم يبدأ بالتجلّط على الفور عَقب ملامسته للهواء؛ وهي آلية دفاع لمنع فقدان كمية كبيرة من الدم بعد التعرض لإصابة. |
Bu eyleme “bağırsaklarını çıkarma” denir ve şaşırtıcı derecede etkili bir savunma mekanizmasıdır. | TED | يسمى هذا الفعل "نزع الأحشاء" وهي آلية دفاع فعّالة بشكل مذهل. |
Kendini savunma mekanizması olmalı. | Open Subtitles | لابد أن لديه آلية دفاع ذاتي |
Pardon, barmen savunma mekanizması devreye girmiş. | Open Subtitles | آسف آلية دفاع سقاة البارات |
Evet, acayip kırıcı bir savunma mekanizması. | Open Subtitles | صحيح، آلية دفاع جد عدائية |
Evet kendine ait bir savunma mekanizması var. | Open Subtitles | أجل، تمتلك آلية دفاع مدمجة |
Dalek'in bir iç savunma mekanizması var. | Open Subtitles | للـ "داليك" آلية دفاع داخلية |
- Nasıl bir savunma mekanizması? | Open Subtitles | -أي آلية دفاع داخلية؟ |
Bu bir savunma mekanizması. | Open Subtitles | إنها آلية دفاع |
savunma mekanizması gibi bir şey. | Open Subtitles | فإنه آلية دفاع |
Evet, bu onların savunma mekanizmasıdır. | Open Subtitles | نعم, إنها آلية دفاع. |
Bu onların savunma mekanizmasıdır. | Open Subtitles | إنها آلية دفاع |