Amber'in bayan Alison'a üçüncü ders de "pislik" dediğini duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت آمبر تنادى أنسه آليسون بالغبيه فى الحصه الثالثة؟ |
Yatak odasındaki o genç hanım, Alison'ın, bu tutkundan vazgeçmemende bir etkisi olduğunu söyleyemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | السيدة في غرفة النوم، آليسون لا علاقة لها برغباتك بالبقاء؟ |
Merhaba Alison. Sinemaya veya yemek yemeye gitmek ister misin? | Open Subtitles | مرحباً آليسون أتريدين أن نذهب لنشاهد فيلما |
Arkadaşı tecavüze uğradı. Allison yan odadaydı. | Open Subtitles | صديقتا تم اغتصابها آليسون كانت في الغرفة المجاورة |
Ve şu anda Allison, Kevin, ve Henry ile aynı odada kilitli. | Open Subtitles | وأنت تعلم أنها محتجزه في الغرفة مع آليسون , كيفن , و هنري |
Çünkü Spencer ona karşı ayakta durabildi ve Alison bu durumdan hiç hoşlanmadı. | Open Subtitles | لأن "سبينسر" كان بامكانها الصمود في وجهها "و لم يرق هذا لـ "آليسون |
Hâlâ Alison'ın filminde oynuyoruz ve resmen sahneyi biz dolduruyoruz. | Open Subtitles | "هذا ما زال فيلم "آليسون و نحن فقط نكمل المشاهد |
Ben değildim. Alison'ın mezarının kazıldığı gece neredeydin? | Open Subtitles | لم يكنُ أنا أين كنت في ليلة حفر قبر آليسون ؟ |
Alison bizi diğerlerine karşı kutuplaştırmayı severdi. | Open Subtitles | لطالما أحبتّ آليسون أن نتنافس فيما بيننا |
Sonunda Alison'ın bana yaptıkları umurumda değildi... | Open Subtitles | وبالنهايه ، لم يكن يهم مالذي تفعله لي آليسون |
Kırmızı ceketlinin Alison olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدي انها آليسون في المعطف الأحمر ؟ |
Alison babama bir kolaj yapmıştı, ve üzerinde teknede çekildiği bir resim vardı. | Open Subtitles | آليسون قامت بصنع لوحه لوالدي .. و توجد صوره لها في سفينه |
Alison'ı tanısaydın, Jenna ile arkadaş olmazdın. | Open Subtitles | اذا كنتي تعرفين آليسون لن تكوني صديقة لجينا |
Alison, peşinde kimin olduğunu öğrenmem için Rosewood'a gelmemi istedi. | Open Subtitles | آليسون طلبت مني ان أتي لروزوود لاساعدها لمعرفة |
Alison'ın sana ulaşmaya çalıştığına inanmak istiyorsun ama Ali değil. | Open Subtitles | انظري انا اعرف انك تريدين ان تصدقي انها آليسون تتصل بك |
Onu mısır gevreği ile beslerken ya da giydirirken Alison'ın bizi izlediğini görüyorum. | Open Subtitles | وأنا أطعمها أو ألبسها ملابس و.. وأرى آليسون تنظر إلينا |
Allison'ın da dediği gibi Global'in tüm kaynakları emrinde. | Open Subtitles | أعني، مثلما قالت آليسون بأن لديه كل أنواع الموارد .. تحت تصرفه، إذاً |
Tabitha, Allison'a hemen ulaşmalıyım. | Open Subtitles | تابيثا، أنا فعلاً بحاجة للوصول إلى آليسون |
Allison'ın bebeğini doğurmasına yardım ettikten sonra doktor olmak istediğimi fark ettim. | Open Subtitles | ،لكن أعني بعد مساعدتي آليسون بتوليد الطفل أعلم بأنني فقط أريد أن أكون طبيبة |
Amber Holly'ye, Allison'ın içine "siyah şeyden" girdiğini ama ikinizin süper güçleri olduğunu ve bir daha dönerse onunla savaşacağını söylemiş. | Open Subtitles | أمبر أخبرت هولي أن آليسون لديها شيء أسود بداخلها و لكنكما تتمتعان بقوة خارقة |
Bak, Mona beni Ali'nin babasıyla olan o günü hatırlamaya zorladı. | Open Subtitles | أنظري، مونا ذكرتني بذالك اليوم مع والد آليسون |
- Ben Jack Campbell, Allyson Bower'ı arıyordum. | Open Subtitles | -هذا (جاك كامبل) من أجل (آليسون باور ). |
Ellison, 10 dolarına bahse var mısın? Trevor bütün gece uyuyacak. | Open Subtitles | أراهنكً مقابل 10 دولارات أنَّ آليسون سينام الليلة كلها |
Bizim için bir yabancı olabilir ama Alison ve Elliott birbirlerini yıllardır tanıyor. | Open Subtitles | حقاً , انني متأكدة بأنه يبدو شخص غريب بالنسبة لنا لكن آليسون و إليوت يعرفون بعض منذ سنوات |