| Yani Alisha'nınki yalnız o sahnedeyken açık olacaktı. | Open Subtitles | هذا يعني بأن " آليشا " كانت ستضيء وهي على المسرح |
| Alisha'nın ışığına elektrik gelince, onu da çarpmış oldu. | Open Subtitles | عندما ضوء " آليشا " يفعل الطاقة هي تفعل طاقتها |
| Alisha Reilly'nin ışığıyla sahnedeki direk arasında niye bir tel vardı? | Open Subtitles | لماذا يكون هناك سلك " يعبر من أضواء " آليشا رايلي إلى قائم على المسرح ؟ |
| Demek, Alicia'nın yeni şirketi için kiraladığı bina Bary Rovinski'nin şirketine aitmiş. | Open Subtitles | إذن، شركة (باري رافونسكي) تمتلك المبنى التي موجود بها شركة (آليشا) الجديدة؟ |
| Maribel Fonseca ile Alicia'nın telefon ve kredi kartı kayıtlarını karşılaştır birşeyler ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | بجمع بطاقة " ماريبيل " المصرفية وسجلات هاتفها مع " آليشا " يأتي إطار زمني |
| Maribel Floridadaki Alicia'dan bir çağrı alıyor | Open Subtitles | " تتلقى " ماريبيل " إتصال من " آليشا " في " فلوريدا |
| Alisha'nın Bay Kerr'le ilişkisi olmuş muydu? | Open Subtitles | " هل قامت " آليشا بالتعلق مع السيد " كير " ؟ |
| Alisha'nın niye özle hayatından bahsetmediği anlaşıldı. | Open Subtitles | " أجل لا عجب لماذا " آليشا كانت تحافظ على حياتها الشخصية سراً |
| Alisha'yla ilişkimiz cezaevine girmeden önce başladı. | Open Subtitles | أنا و " آليشا " ترافقنا قبل أن أصبح ضيفاً على الحكومة |
| Alisha dışında tek ziyaretçisi olmuş. | Open Subtitles | إضافةً إلى " آليشا " لقد حصل على زائر واحد |
| LeBrock'la burada Alisha gider gitmez görüşmüş. | Open Subtitles | والآن لقد قابل " لابروك " هنا بعد رحيل " آليشا " بقليل والآن أحتاج منك |
| Seni buraya üvey annen Alisha öldüğü için getirttim. | Open Subtitles | لقد سحبتك إلى هنا لأن زوجة أبيك " آليشا " قد ماتت |
| Alisha Reilly'nin çarpılmasına neden olan tel, platin alaşımlıymış. | Open Subtitles | لصعق " آليشا رايلي " كان من فلزات البلاتين |
| Bu yüzden Alisha'nın elbisesinde kullanılan telle karşılaştırıyorum. | Open Subtitles | لهذا أقوم بفحصه " إزاء السلك المستعمل في ثوب " آليشا |
| Ben Manny. - Alicia orada mı? | Open Subtitles | هل آليشا موجوده؟ |
| - Alicia'nın binasının tepesinde bir hücresel dizinim var. | Open Subtitles | هنالك مصفوفة خلوية على قمة مبنى (آليشا) هذا ممتاز |
| Alicia buna bir son vermek istedi ama Jim ona izin vermedi. | Open Subtitles | (آليشا) أرادت علاقتكما أن تنتهي لكن (جيم) لم يسمح لها |
| Ben seni korudum, sen ise Alicia hakkında her şey hakkında bana yalan söyledin. | Open Subtitles | لقد قمت بحمايتك، وأنت كذبت عليّ بخصوص (آليشا) بخصوص كل شيء |
| Hadi ama, Alicia. Matematikte kötü olduğumu bilirsin. | Open Subtitles | بربّكِ يا (آليشا)، أنتِ تعلمين أنّي سيّئ في الرياضيّات. |
| Birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz, Alicia. | Open Subtitles | -إنّا نعرف بعضنا مُذ أمدٍ بعيد يا (آليشا ). |
| Bu Alicia, California'daki küçük kuzenim. | Open Subtitles | هذه (آليشا). ابنة عمّي الصغرى من (كاليفورنيا). |